Kime sorsak yalan söyleyene güvenmeyeceğini söyler. Cidden yalan söyleyene güvenmez miyiz? Yoksa kendimizi farklı şekillerde kandırır ve yalan söylene güvenir miyiz?
Bir konuda yalan söyleyenin her konuda yalan söyleme olasılığı vardır. Çünkü yalan söyleyen öyle veya böyle bir şeyin olmasını veya olmamasını istediği için veya farklı şekillerde çıkar elde etmek için yalan söyleme eylemini yapmıştır ve aynı eylemi başka durumlarda yapmaması için kendisini durduracak bir mekanizması olmadığını göstermiştir. Dolayısıyla yalan söyleyenin her söylediğine şüphe ile yaklaşmamız gerekir.
Ama öyle ama böyle diye farklı düşüncelerle kendimizi kandırabiliriz ve kendimizi yalan söyleyene inanırken bulabiliriz. Kimi zaman bana yalan söylemez diyerek, kimi zaman koskoca adam böyle şeyler yapmaz diyerek, kimi zamansa onu şu sebeple yapıyor diyerek yalanını gerekçelendirerek, kimi zaman kendi isteklerimize hitap eden yalanlarda kendi isteklerimizin çekiciliğine kendimizi kaptırarak, kimi zaman yalan olduğunu bile bile kendi zaafımıza kendimizi kaptırarak veya daha farklı şekillerde kendimizi yalancıya inanmaya ikna edebiliriz. Yani yalan söylediğini bildiğimiz birine farklı sebeplerle kendi kendimizi kandırarak inanabiliriz. Bunda yalancının sorumluluğu olduğu kadar bizim de sorumluluğumuz vardır.
Yalan söylene kendi kendimizi kandırarak inandığımızda kimi zaman hayal kırıklığı yaşarız ki bu yaşayabileceğimiz en hafif şeydir. Daha ağır şeylerse yıllarımızı boş yere harcamaktan başlayarak çok büyük problemler yaşamaya kadar çeşitlilik gösterir.
Boş şeyler uğruna yıllarımızı harcamak veya kendimizi çok büyük sorunların içinde boğulurken bulmak istemiyorsak kendi hayatımızın sorumluluğunu kendi üzerimize almalıyız ve yalanlara inanıp yalancıların ve onların yalanlarının peşinde koştuğumuz bir hayat sürdürmekten vazgeçmeliyiz.
Ağırmış gibi görünse de hakikati kabul edip hakikat üzerine bir hayat kurup ona göre yaşamalıyız ki gerçek bir hayatımız olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder