Ana içeriğe atla

Demagog ile mücadele

 

Demokrasilerde siyaset

Hepimizin bildiği üzere demokrasilerde yöneticiler seçimle işbaşına gelir. Seçimlerde insanlar kendi düşüncelerine göre oy tercihini belirler.

Seçmenler oy tercihlerini belirlerken birçok değişik mekanizmayı kullanır. Bir kısım seçmen kendisini vatansever, muhafazakar, milliyetçi, sağcı, solcu gibi tanımlamalarla tanımlar ve bu tanımlamalara göre oy kullanır. Seçmenin bir kesimi ise kendisini herhangi bir gruba ait olarak tanımlamaz veya tanımlasa bile tamamen bu tanıma göre hareket etmez ve oy tercihlerini ortama ve vaatlere göre belirler. Bu durum da demokrasilerin temel yapısının ve sınırlarının belirlenmesine yol açar.

Seçimlerde bir propaganda yarışı olur. Bir siyasi partinin oy oranı daha önceki çalışmaları, durduğu siyasi zemin, milletin bu siyasi zemine bakışı ve propaganda dönemindeki başarısına göre belirlenir. Propaganda dönemi başarısının bir kısmı vaatlerin vatandaşa ne kadar hitap ettiği ile ilgilidir. Ama bundan daha çok belirleyici olan hatalar ve karşı tarafın bu hatalara karşı olan ataklarıdır.

Bu propaganda yarışında bazı siyasi partiler yapabilecekleri vaatlerde bulunurken bazı siyasi partiler yapamayacakları vaatler verir. Seçmenin istek ve ihtiyaçlarına göre tavır belirleyen siyasi partilerin vaatleri daha çok konuşulur. Bu durumdan dolayı az eğitimli veya ilkesel yaklaşımı düşük olan ülkelerde ilkesel hareket edenler hiçbir zaman en büyük siyasi hareket olamayabilir. Bu gibi durumlarda ilkelerle siyaset yapanlar değil de popülist veya demagog olanlar ön plana çıkar ve seçimi bunların kazanma olasılığı yüksektir. İlkesel siyaset yapanlar ise popülist veya demagogdan sonra veya uzun yıllar planlı programlı ve düzgün bir siyaset izleyerek seçim kazanabilir. Bunun istisnai durumu popülist veya demagog olanların seçim sürecinde vaatlerinden ve seçim konuşmalarından yola çıkılarak alaşağı edilmesidir. Bu ise çok titiz ve dikkatli çalışmalarla yapılabilecek bir şeydir.

Bu durum demokrasilerin hem gücü hem de zayıflığıdır. Gücüdür çünkü politikacılar seçmenin sorunlarını dikkate almak zorundadır. Zayıflığıdır çünkü seçmen yeterince iyi eğitimli olmadığında popülist veya demagog olanlar tarafından aldatılabilir.

Popülist veya demagog politikacılar muhafazakar, milliyetçi, sağcı, solcu veya başka herhangi bir gruptan olabilir. Diğer tarafta ise ilkesel siyaset izleyen siyasetçiler olabilir ve onlar da herhangi bir gruptan olabilir. Tabii ki gerçek hayatta ayrım bu kadar basit değildir. İlkesel siyaset izleyenlerin demagoga benzer tavır sergilediği durumlar olduğu gibi demagogun ilkesel siyasete yakın tavır sergilediği durumlar da vardır.

Bu noktada tanımlar üzerine biraz konuşarak devam etmek daha doğru olacaktır. İlkesel siyaset yürütenler farklı sebeplerle insanların iyiliğinin sağ, sol veya başka bir politika izlenmesiyle mümkün olduğuna inanmış ve o politikaya göre hareket eden insanlardır ve insanların iyiliği düşüncesiyle hareket ettikleri için böyle davrananlar devlet adamı tanımına daha yakındır. Devlet adamı ise erdemli, kimseyi aldatmayacak ve o devlette yaşayan bütün insanları insan olarak gören ve bütün insanlara hizmeti vazife edinen kimseler için kullanılabilecek bir sıfattır.

Popülist ile demagog arasındaki ayrımı yapmak ise biraz daha zordur çünkü popülist olanlar ilerde demagog olabilir veya demagog popülist politikaları sıkça tercih edebilir. Yine de popülist-demagog ayrımı için kabaca popülisti insanlar arasında popüler olan düşüncelere göre hareket eden, demagogu ise yapıldığında birçok soruna yol açacak şeyleri insanların sorunlarını çözeceğini kabul ettirmeye çalışarak gücü ele geçirmek isteyen biri olarak düşünebiliriz. Popülist, çoğunlukla insanlar arasında yaygın düşüncelere göre hareket etmenin doğru mu yanlış mı olduğunu umursamaz ve hatta bunun insanlar için iyi şekilde mi kötü şekilde mi sonuçlanacağına dair herhangi bir zihinsel faaliyet yürütmeyebilir. Demagog için ise durum çok daha farklıdır: İnsanların kendisini desteklemesi için izlediği birçok yol vardır ve çözümden çok sorun yaratacak veya işe yaramayacak şeyi pazarlamaya çalışır. Bizim bu yazıda ele alacağımız konu ise temel olarak demagogun yöntemleri üzerinden demagog ile mücadelenin nasıl yapılacağıdır.

Mücadele edilecek kişi olan demagogun amacının ne olduğunu bilmek önemlidir. Demagogun asıl amacı gücü ele geçirmektir ve bunun yolu demokrasilerde insanların demagogu desteklemesinden geçer. Demagog, bu desteği elde etmek için de her yola başvurur. Demagog, gücü eline geçirdiğinde her şeye karar verenin kendisi olduğu ve her şeyin kendi gücünü korumaya hizmet ettiği bir düzen kurmaya çalışır. Bunun için yapmayacağı şey yoktur.

Demagogun nasıl yöntemlere başvurabileceğini aşağıda açıklayacağız. Ama ondan önce Antik Yunan zamanından beri bilinen demagoga karşı demokrasilerde alınmış bazı önlemlerden bahsedelim.

Demokrasilerde demagoga karşı alınan en önemli önlem güçler ayrılığıdır. Yasamanın, yürütmenin ve yargının ayrı erklerde toplanması demagogun bütün güce sahip olmaması için alınmış önlemlerden biridir. Güçler ayrılığı ilkesinin düzgün işlemesi için en önemli şeylerden biri yargının bağımsızlığıdır. Yargı, adaleti temel alan kararları almaktan hiçbir şekilde çekinmemelidir ve yargının bağımsızlığı ancak buna uygun bir yapı oluşturulduğunda mümkündür. Yargının bu kararları alabilmesi gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ile mümkündür. Bunun için yasa koyucu olan meclisin yasama faaliyetlerinin sağlıklı işlemesi gerekir. Ancak birçok demokraside hem yasama hem de yürütme seçilenlerden oluşan bir meclisten çıktığı ve bu seçilenler siyasi bir partiye bağlı olduğu için demagogun bu boşluğu kullanarak gücü kendinde toplama olasılığı vardır. Bu duruma karşı gereken önlemler bazı demokrasilerde alınmış bazılarında ise alınmamıştır.

Bazı durumlarda Anayasa mahkemesi bu soruna karşı çözüm olsa da etkinliği yeterli olmayabilen bir denetim mekanizmasıdır. Yasaların tüm insanların hayatını etkileyen kurallar olduğunu ve ülkenin geleceğini belirlediğini düşünürsek bu sorunun çözümü için çok daha etkili bir denetim mekanizması gereklidir.

Demagogun en çok zarar vereceği konulardan biri temel insan haklarını ilgilendiren meselelerdir. Demagog açıkça yapmasa da başka bahanelerle konuyu farklı şekilde gösterse de eninde sonunda temel insan haklarına zarar veren şeyler yapar. O yüzden temel insan haklarının tamamı anayasal güvence altında olmalıdır. Bu güvence sadece Anayasa’da yazan maddeler şeklinde değil, temel insan haklarına uygun olmayan bir durum yaşandığında doğrudan başvurulabilen ve kısa sürede soruna etkin çözüm getirebilen bir mekanizmayla sağlanmalıdır.

Güçler ayrılığı yeterince etkin şekilde düzenlenmediğinde, gücü ele geçiren ve kaybetmek istemeyen demagog kendi gücünü korumak için her türlü şeyi yapabilir. Güçler ayrılığı, başka şeyler tarafından desteklenmediğinde demagogun birkaç yasal düzenlemeyle aşabildikleri bir engel haline dönüşür.

Demagogun gücü tamamen ele geçirmesini engelleyen en önemli unsurlardan biri de bağımsız kurumlardır. Bu bağımsız kurumlar birçok alanda faaliyet gösterebilir. Örneğin merkez bankası ülkenin gereksinimlerine göre para politikasını belirler, sayıştay devlet kurumlarını denetler, istatistik ile ilgili kurumlar değişik konular hakkında veriler sağlar, devlet planlama teşkilatı gibi kurumlar sistemin ihtiyaçlarını belirleyerek devlet politikasına yön vermek üzerine çalışır. Bunlar gibi başka kurumlar da vardır ve her biri, demokrasinin yapısından kaynaklı oy odaklı hareket eden siyasilerin genellikle uzak durdukları alanlarda çalışarak devletin sağlıklı işlemesine katkı sağlar.

Bu kurumların bağımsızlığının gerekli olup olmadığı konusunda şüpheler olabilir. O yüzden bu konuda biraz açıklama yapmak gereklidir. Modern toplumun gereği olarak düşünebileceğimiz uzmanlaşma kurumlar için de şarttır. Nasıl ki birçok farklı alanda uzmanlaşmış mühendis, öğretmen, doktor, bilim insanı, sanatçı, sporcu gibi olmadan o alanda yapılacak işler yeterince iyi yapılamıyorsa uzmanlaşmış kurumlar olmadan da birçok devlet işi yeterince sağlıklı yapılamaz. Bu uzmanlaşmış devlet kurumları ideal olarak alanında en iyi iş yapabilen insanların çalıştığı kurumlar olmalıdır. Bu yapılarından dolayı, yine ideal olarak, yaptıkları işi onlardan daha iyi bilen kimse yoktur. Doğal olarak da bu kurumlar başkalarının emrinde olmamalıdır, yani bağımsız olmalıdır. Çünkü başkalarının emrinde olduklarında kimse o işi onlardan iyi bilmediği için emir verenler işin gereklerine aykırı emirler verebilir ve devletin yapısı gereği kurumlar işi hakkıyla yapmak yerine verilen emri yerine getirmek zorunda kalabilir. Bu da devlet işlerinde bozulmalara ve insanların mağdur olmasına yol açar. İşi hakkıyla yapacak olana teslim etmekten başka çözüm yoktur yani uzmanlaşmış devlet kurumları siyasilere bağlı olarak değil de bağımsız olarak faaliyet göstermelidir. Bu demek değildir ki bu kurumlar her şeyi yapabilir ve onlardan hesap sorulamaz. Bağımsız oldukları için her yaptıkları işin sorumluluğu üzerilerindedir ve doğal olarak bu kurumlar halka hesap vermelidir. Halka hesap verme işi de herhangi bir milletvekili veya herhangi bir basın mensubu aracılığıyla yapılabilir ve gereğinde yargı yolu açık olmalıdır.

Bağımsız kurumların yanı sıra yürütmeye bağlı olmakla birlikte devletin sağlıklı işleyişini sağlayan birçok devlet kurumu da vardır. Devlet adamı tanımını en çok hak edenler bahsedilen bağımsız veya yürütmeye bağlı devlet kurumlarında insanların tümünün iyiliği için çalışanlardır. Bu kurumlar sağlıklı oldukça devlet daha iyi çalışır ve insanların hayatları daha iyiye gider. Bağımsız kurumlar ve insanların hepsinin iyiliği için çalışan eğitimli insanlar olmadan demokrasinin sağlıklı işlemeyeceğine dair görüşler Aristo tarafından yaklaşık iki bin beş yüz sene önce dile getirilmiştir.

Bahsettiğimiz devletin temel omurgasını oluşturan kurumların bağımsızlığı da demagogu engellemek için yeterli değildir. Bunların yanı sıra Atatürk’ün deyimiyle irfanı ve vicdanı hür bireyler yetiştirecek eğitim kurumlarına ve üniversitelere ihtiyaç vardır. Eğitim kurumları olmadan insanlar irfanı ve vicdanı hür olmakla ilgili sorunlar yaşayabileceklerinden doğruyla yanlışı ayırt edemeyip demagog tarafından aldatılabilir.

Bunların yanı sıra halkın haberlere ulaşmasını sağlayacak kanallara yani medya organlarına da ihtiyaç vardır. Bunlar olmadan halk doğru ile yanlışı ayırt etmesini sağlayacak bilgileri edinemeyebilir ve yanlışı doğru sanabilir. Bunun sağlanmasının yolu da her isteyenin medya kuruluşu kurabilmesidir. Çok seslilik şarttır. Bu sayede insanlar doğruyla yanlışı ayırt etmelerine olanak sağlayacak farklı bilgilere farklı kaynaklardan ulaşabilir. Bu bilgi sahibi oluş sadece olan olaylarla sınırlı da kalmamalıdır, farklı görüşleri ve düşünceleri de kapsayacak şekilde olmalıdır. Bunun için medya organlarının özgür olması ve sansüre maruz kalmaması gereklidir. Doğal olarak basın özgürlüğü de anayasal güvence altında olmalıdır.

Tabii ki yüzyıllardır geliştirilen ve bazılarından bahsettiğimiz bu önlemler sadece demagogu önlemek için değildir. Bunlar sadece demagogu önlemekle kalmayıp sistemin sağlıklı işlemesini ve gelişmesini de sağlar. Ama bu yazının asıl amacı demagogla mücadele olduğu için bu yazıda sistemin sağlıklı işlemesi ve gelişmesi üzerinde çok fazla durmayacağız.


1- Seçim kazanmamış demagog ile mücadele

Her ne kadar yüzyıllar içerisinde demokrasilerde demagoga karşı farklı yöntemler geliştirilmiş olsa da demagogun önü tamamen kesilememiştir. Bu durumun birçok sebebi olabilir: Siyasetçilerin yozlaşması, liyakatsiz olanların kurumlara atanması, toplum arasında gelir adaletsizliğinin artması, yolsuzluk, kurumların bağımsızlığının yeterince sağlanamaması, hakkıyla işini yapacak bireylerin yetiştirilememesi, eğitim sisteminin bozulması, azınlıkların haksızlığa ve ayrımcılığa uğraması. Buna benzer sebeplerle toplumsal adalet ve barış sağlanamadığında veya bozulduğunda demagog kendine zemin bulur. Sorunlar ne kadar çoksa demagogun başarıya ulaşma olasılığı o kadar yüksektir.

Kendisine zemin bulan demagog toplumda var olan sorunları kullanarak güç sahibi olmaya başlar. Güç sahibi olabilmek için her türlü fırsatı kullanır.

1.1) Demagog sorunlardan beslenir.

Mümkün olduğunca sorunlu durumların ortadan kaldırılması veya engellenmesi gerekir. Bu sorunlu durumlara bazen yasalar sebep olabilir. Bu milletvekillerinin, o zamanın koşullarından kaynaklı olarak, bazı yanlış düşüncelerin etkisinde kalarak veya kendi çıkarlarını gözeterek yasa çıkarmalarından kaynaklanabilir. İnsanlar arasında popüler olan düşünceler ve istekler bazı durumlarda dönemseldir ve bu dönemsellikler yaşandığında durum etraflıca çalışılmalıdır. Bilim insanlarından katkı alınması gereken durumlarda danışmaktan çekinilmemelidir. Yasalar insanların iyiliği için çıkarılmalıdır. Çoğunluk göz önüne alınırken azınlığa haksızlık edilmemelidir. Buradaki çoğunluk veya azınlık kavramları sadece etnik köken veya dini inanç ile ilgili konular için değil her türlü konu için düşünülmelidir.

Demagogun önünü kesmek veya iyi yetişmemiş politikacıların devlete zarar verecek yasalar çıkarmasını engellemek için kullanılabilecek mekanizmalar varsa demagogu engellemek daha kolaydır. Demokrasilerde iyi eğitimli olmayan politikacılar kendilerini halktan ayrıştırarak ve kendilerine halka kıyasla çok daha büyük imkanlar sağlayarak farkında olmadan demagogun kendisine zemin bulmasına imkan sağlayabilir. Her bir haksızlık devlet için soruna yol açabilecek ve demagoga zemin oluşturabilecek bir duruma sebep olur. O yüzden sistemin altını oyan veya haksızlıklara sebep olabilecek yasaların yürürlüğe girmesini engelleyecek mekanizmalar şarttır.

1.2) Demagogun ilk yaptığı şey haksızlığa uğrayan bir gruba sırtını vermektir.

Bunlar işsizler, geçinemeyenler, gelir adaletsizliği yüzünden zor koşullarda yaşayanlar, dini veya kültürel olarak ikinci sınıf muamelesi görenler veya sorunlar yaşayan başka bir grup olabilir. Bu insanlara, sorunlarına sebep olan bir düşman veya düşmanlar sunması gereklidir. Potansiyel düşmanlar hali hazırda yönetimde bulunanlar, elitler, zenginler, dış güçler, iyi eğitimliler, medya patronları gibi gruplardır. Yönetimde bulunanların her bir hatası demagog için potansiyel cephanedir. Seçkinler veya elitler olarak isimlendirilebilecek olanlar ise daima düşman olarak gösterilebilecek olanlardır. İnsanların iyiliği için çalışıyor olsalar bile demagog onları düşman olarak gösterebilir. Zenginlerin zenginlikleri en kullanışlı alanlardan biridir. Aynı kullanışlılık dış güçler için de geçerlidir ve sıklıkla kullanılır. İyi eğitimliler, aydınlar ve kültürlü olanlar ise mütevazı koşullarda yaşasa bile neredeyse her zaman dikkat edilmesi ve gerektiğinde düşmanlaştırılması gereken tehlikeli grup olarak görülür. Medya patronları ise demagoga karşı çıktıkları sürece en çok düşmanlaştırılacak veya kavga edilecek olanlardır.

Demokrasi içinde kalarak demagogun zorba yöneticiye dönüşmesine izin vermek istemeyenler öncelikle demagogun zemin bulduğu haksızlık ortamına kendileri de karşı çıkmalıdır ve demagogun zeminini kaybetmesini sağlamalıdır. Bu aşamadaki en büyük sorun bazılarının kendi doğrularını mutlak doğru olarak görmesi ve bunları herkesin kabul etmesi gereken “doğrular” olarak görmesidir. Bu şekilde yaklaşanlar demagoga zemin oluşturan durumu savunmaya çalışır ve demagogun destekçilerinin saflarını sıklaştırır. Olaya temel insan hakları ve haksızlıklar üzerinden yaklaşmak temel kuraldır. Olaya temel insan hakları çerçevesinde yaklaşılmasına rağmen demagogun kullandığı şey bariz bir yanlış olabilir, eğer amaç demagogu yenmekse bu konu dikkatli şekilde ele alınmalıdır ve tartışma demagogun yanlışları üzerine kurulmalıdır.

Demagog daima sorunları kaşır ve kendisine karşı olanları sorunlu şeyleri savunmak durumuna düşürmek ister veya onları zorlayarak kendi destekçilerinin rahatsız olacağı şeyler söylettirmeye çalışır. Demagogun destekçilerinin kendilerini mücadele pozisyonuna sokmalarına sebep olacak konular demagogun veya destekçilerinin tüm kaşımalarına rağmen karşıt algısı oluşturacak şekilde tartışılmamalıdır. Alınması gereken pozisyon temel insan hakları ve toplumun yapısı düşünülerek belirlenmelidir.

Toplumun yapısı düşünülmeden atılan adımlar yanlışla sonuçlanabilir. Bazı şeyler evrensel doğru olsa bile toplum hazır olmadan bu konuları tartışma meselesine çevirmek toplumsal soruna ve hatta bazı durumlarda toplumsal çatışmaya dönüşebilir. Eğer bir şey evrensel doğru olarak düşünülüyorsa ve toplumun sorunu olarak görülüyorsa tabii ki eninde sonunda bu konular tartışılmalıdır. Ama toplumun hazır olmadığı konuları tartışmaya açmanın daha büyük sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Toplumun direnç gösterdiği konular demagogla mücadele edenler tarafından evrensel doğru olarak görülüyorsa bile dikkatlice ve başka sorunlara yol açmayacak şekilde ele alınmalıdır.

1.3) Demagog sırtını yaslayacağı grubu bulduktan ve potansiyel düşmanı belirledikten sonra işe koyulur.

En çok kullanacağı argüman halkın yaşadığı zor koşullar ve sorunlardır. Hele ki başka bir grup zenginlik içinde yaşıyorsa veya sırtını yasladığı grubun yaşadığı sorunları yaşamıyorsa kendisine çok büyük bir cephane bulmuştur. Daima sorun yaşayan gruplar ile karşıt grupları kıyaslayacak söylemler kullanır. Bu söylemlerde isim veya doğrudan grup belirttiği olduğu gibi ima yolunu da seçebilir.

Demagogun söyleminin üzerine gidilmesi şarttır. İmalı veya muğlak konuşmalarının üzerine gidilmeli ve kastettiği şeyin ne olduğunu söylemesi için zorlanmalıdır. Demagog bu sıkıştırma iyi yapıldığında temel olarak iki seçeneğe sahiptir: muğlaklığı gidermek veya söylemi terk etmek. Zeminsiz muğlak söylemler genelde demagogun söylemini terk etmesiyle ve zayıflamasıyla sonuçlanır. Bazı durumlarda demagog zeminsiz muğlak söylemde suçlu olmayan bir grubu veya birini suçlu olarak gösterir. Bu hataya düştüğünde demagogla mücadele edenler her muğlak söylemde kullanacakları bir sopa kazanmışlardır. Bu sopayı gereken her durumda kullanmak ve halka unutturmamak çok önemlidir. Muğlak söylemi sıkıştırıldığında zemini olan bir söyleme çevirme olasılığının olduğu konularda sıkıştırmamak daha makuldür. Böyle durumlar ciddi şekilde çalışılarak karar verilmesi gereken durumlardır. Eğer zemini olan bir şeye dönüştürme olasılığı kaçınılamayacak bir şeyse söylemin gündemden düşmesini sağlayacak adımlar atılmalıdır. Bu adımlar, üzerine çalışılması gereken ve sorunu büyütmeden ortadan kaldıracak şeyler olmalıdır.

1.4) Demagogun kullandığı yöntemlerden başka biri yukarıda bahsettiğimiz gruplardan birini günah keçisi olarak kullanmaktır. Bu grup insanların yaşadığı sorunlarının kaynağı olarak gösterilir.

Sorunlu demokratik yapılarda bazı durumlarda gerçekten bu gruplardan biri sorunların kaynağı olabilir ve böyle durumlarda demagog kendisine sadık bir destekçi kitlesi edinmeyi garantilemiştir. Artık destekçi kitlesini kullanarak amacı olan yolda yani gücü ele geçirmede ilerleyebilecek duruma gelmiştir. Eğer sorunların kaynağı olan gerçek bir grup yoksa demagog olası gruplardan herhangi birini kullanabilir. Ama bu durumda başarı olasılığı gerçek olduğu duruma göre daha azdır.

Demagogun söylemi üzerinde çalışılmalı söyleminde haklılık payı olup olmadığı değerlendirilmelidir. Eğer haklılık payı varsa sorunu giderecek şekilde pozisyon alınmalı ve demagogun bu konudan daha fazla güç toplaması engellenmelidir. Eğer haklılık payı yoksa da düşman olarak tanımlanan grup konusunda demagog söylemlerle köşeye sıkıştırılmalı ve delil istenmelidir. Haklılık payı olmayan durumlarda demagogun düşmanlaştırmasının neresinin yanlış olduğu halka gösterilmelidir.

1.5) Demagogun onu güç elde etme yolunda başarıya götürebilecek en önemli özelliği kitleleri etkileyebilecek konuşmalar yapabilmesidir.

Meydanda veya televizyonda halka konuşurken duygusal iniş ve çıkışlar yaşatarak insanları istediği şekilde yönlendirmeye çalışır. Bu sahne gösterisi gibidir ve bu gösterinin amacı insanlarda hayranlık uyandırmak, duygusal yakınlık kurmak ve insanları kendisine bağlamaktır.

Hayranlık uyandırarak demagogun destekçilerini artırmak isteyenler demagogun karizmatik olduğunu iddia edilebilir, demagogun herhangi bir karizması olmasa bile sırf sahnede konuştuğu için öyle olduğunu sananlar çıkabilir. Bu sahne performanslarında demagog acıklı konuşmalar da yapabilir. Kelime seçimi, duruşu, anlattığı olaylar insanlarda duyguları harekete geçirerek duygusal düşünme sürecine geçirmeyi ve sağlıklı düşünceden veya rasyonel düşünceden uzaklaştırmayı amaçlar. Zira rasyonel düşünce harekete geçtiğinde demagog insanları etkileyemez hale gelir.

Demagogla mücadele edecekler hiçbir zaman demagogun konuşmalarının duygusallığında kaybolmamalıdır. Daima olaya eleştirel yaklaşmalı bu duygusal konuşmada nelerin gizlendiğine dair kafa yormalıdır. Demagogun sahne performansı kendisi ve taraftarları için çok önemlidir. Bu önemli yapının sorunlarını ortaya koymanın sağlıklı rasyonel düşüncenin kapısını açacağı açıktır. O yüzden demagogun sahne performansındaki maddi hatalar ve duygusal anlatılarının sorunlu yanları ortaya konmalıdır. İnsanlar bu duygusallığa kapılırsa ne gibi sorunların ortaya çıkabileceği çalışılıp insanlara anlatılmalıdır.

Kitleleri sağlıklı neden sonuç ilişkisi kuran basit açıklamalarla rasyonel düşünceye yönlendirmek önemlidir. Demagogun duygusal şekilde etkilediği kitlelere demagogun sorunlu düşüncelerini gösterebilmek gerekir.

1.6) Demagog sahne performanslarını dinleyicilerde gerginlik yaratmak için kullanır. Eğer fırsat bulabilirlerse bu gerginliği kutuplaşmaya daha sonrasında da düşmanlığa taşır.

Buradaki amaç destekçilerinin karşı tarafın argümanlarını dinlememesini sağlamaktır. Bu düzeye taşınan gerginlik bu destekçilerin sağlıklı rasyonel düşünceyle değil de tepkilerle hareket etmesine yol açar. En tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken şeyler kutuplaştırmaya ve düşmanlaştırmaya yönelik durumlardır. Düşmanlaşanların ve sağlıklı rasyonel düşünceyi terk edenlerin düşüncelerini değiştirmek çok zordur. Olayların bu düzeye taşınmaması önemlidir. Gerginliğe yönelik adımlar atıldığında sakin açıklamalarla tansiyon düşürülmelidir. İnsanları rahatlatabilecek espri, hikaye gibi şeylerin kullanılması faydalıdır.

Tansiyonu arttırmak demagogun işine yarar. Gerginlik azaldıktan sonra veya büyümemiş düzeydeyken demagogun söyleminin yanlışlarını topluma fark ettirebilecek ve onlara sağlıklı rasyonel düşünceye çekecek konuşmalar yapılmalıdır. Sağlıklı rasyonel düşüncenin ilk adımı sorular sormaktır. Sorulara cevap vermemek ve cevabı halka bırakmak daha sağlıklı sonuçlar doğurabilir. Sorular basit olmalı ve bu basit soruların cevapları yanlışı ortaya çıkarmalıdır.

Kutuplaşmaya veya düşmanlaştırmaya varan durumlar ancak uzun süreli çalışmalarla düzeltilebilir ve özenli bir emek ister. Öncelikle bu duruma yol açan geçmiş hatalar ile yüzleşilmeli ve bunlarla ilgili yapılabilecek şeyler belirlenip kutuplaşmanın ve düşmanlaşmanın giderilmesine yönelik adımlar atılmalıdır.

1.7) Demagogun gizli silahı halk arasında anlatılan dedikodulardır.

Bunlar bazen bilinçli olarak üretilmiş, bazen de halk içinden bazılarınca ortaya atılmış şeylerdir. Bunlar halkın çarpık düşüncelerin içerisinde kendini kaybederek olayları sağlıklı şekilde değerlendirmesini engeller. Hatta bazen durum öyle ileri boyutlara varır ki dedikodularla devlete zarar veren şeyler devletin faydasınaymış gibi gösterilir. Vatan sevgisiyle hareket eden bazı insanlar vatanı koruduğunu düşünerek vatana zarar veren demagogu destekleyebilecek hale gelir.

Bunlar es geçilmemeli ve halkın sağlıklı düşünceye dönmesini sağlayacak adımlar atılmalıdır. Öncelikle halk arasında dedikodu şeklinde dolaşan düşünceler sahadan toplanmalı ve üzerinde çalışılmalıdır. Sosyal medya çalışması, video, kitapçık veya broşür hazırlanarak insanlara olaylar düzgünce anlatılmalı, dedikoduların asılsızlığı gösterilmelidir. Vatan sevgisi olan bireylere ayrıca özen gösterilerek onların durumu sağlıklı değerlendirmesini sağlayacak adımlar atılmalıdır. Önlem alındığında, dedikodular değiştirilebileceği için sahadan gelen bilgilere göre gerektiğinde materyaller duruma göre güncellenmelidir.

1.8) Demagog doğrudan üstü kapalı veya açık şekilde komplo teorisi, olmayan veriler, gerçekleşmemiş olayları kullanabilir ve hatta doğrudan yalan söyleyebilir.

Bunların her biri halkı yanlış yönlendirmeye yöneliktir. Buna benzer söylemlerle halkı nasıl yanlış yönlendirmeye çabaladığının üzerinde çalışılmalıdır. Demagogun tavrı insanlara anlatılmalı ve söyleminden etkilenen insanların yanlış düşünceden kurtulmaları için gerekli argümanlar ortaya konmalıdır.

Komplo teorilerinin her biri başka çarpık bir düşünceye yol açar ve insanları sağlıklı düşünmekten alıkoyar. O yüzden bunlar çalışılmalı ve gereken önlemler alınmalıdır. Yalan verilerin, yaşanmamış olayların, amaçlı yalanların üzerinde ayrıca çalışılmalı ve bunlarla neyi amaçladığı gerekirse saha çalışmasıyla insanlara ne düşündüğü sorularak ortaya çıkarılmalıdır. Çıkan sonuca göre bu durumlarla ilgili önlemler alınmalıdır. Demagog bariz yalanlar söylediğinde bunların gerçeklikle ilgisi olmadığını göstermek ve yalan olduğunu söylemek yeterlidir. Bazen demagogun destekçileri demagogu haklı çıkarmak için olmayacak şeyler söyler ve iyi eğitimi olmayan insanlar bunların etkisi altında kalabilir. Bu sebeple demagogun destekçilerinin açıklamalarının saçmalığı ortaya konmalıdır.

1.9) Demagog halkın içlerinde kalan istekleri veya duyguları kullanır.

Bunlar bazen halkın kendisine de itiraf edemediği içinde kalmış istekler veya duygulardır. Geçmişte bir devlet memurunun yaptığı yanlış, başkaları zenginlik içinde yaşarken kendisinin yaşadığı maddi imkansızlıklar, gezen eğlenen insanların mutluluğu, devletin üst kadrolarının ulaşılamaz oluşu, okumuş kültürlü insanların dikkatli özenli hayatı ve her konuda haklı çıkışları ve benzeri birçok şey halkın bir kesiminin içinde kızgınlık, öfke, korku, ezilmişlik, kıskançlık, çaresizlik gibi duyguların oluşmasına yol açabilir. Bunlara zaaflar, içsel bastırılmış istekler ve bilgisizlikten kaynaklı insanların içlerindeki yanlış düşünceler de eşlik edebilir. Demagog bunları kullanarak halkla özdeşlik kurmak için hikayeler anlatır, ağlar, acılarından, imkansızlıklarından, yaşadığı sıkıntılardan bahseder. Bunların sonucunda da halk aynı acıları, aynı sıkıntıları çektiğini düşündükleri demagog ile özdeşlik kurar. Bu özdeşlik kurulduktan sonra demagog insanların isteklerinin somutlaşmış haline dönüşür. Demagogun destekçileri kendi yapamadıklarını demagog yaptıkça rahatlar. Bunlar kendi ezilmişliklerini ve başka birçok duygularını demagog üzerinden tatmin eder. Sunulan şey halkın yapamadığı şeyleri demagogun yapmasıyla yaşanacak yalancı bir tatmindir.

Bu durumun sebebi yukarıdan da anlaşılabileceği gibi kısmen yerleşmemiş demokratik kültür, bazı mevki ve makam sahiplerinin ve eğitimlilerin yanlış tavırları, insanların kendi hatalarını kabul edip kendi hayatının sorumluluğunu kendi omuzlarına alma cesaretini gösterememeleri ve buna paralel olarak kendi kötü yaşamlarındaki kendi yaptıklarının payını kabullenmek yerine başkalarını suçlama eğilimi göstermeleri, zamanında cesaret edemedikleri itiraz veya haksızlığa karşı çıkış, eğlenen insanların mutluluğuna benzer bir mutluluk yaşamamış olmak, çocukluk veya gençlik istek ve hayallerine ulaşamamak, bastırılmışlık ve benzeri olabilecek birçok şeydir.

Bu durum çoklu çözüm gerektirir. Tabii ki bunların büyük çoğunluğu demokratik sistemdeki eksikliklerden ve kültürlü hayatın yeterince iyi bir seviyeye gelememesinden kaynaklandığı için uzun vadede bu sorunların çözümü için çabalamak şarttır. Ama kısa vadede mücadele edilmesi gereken bir demagog vardır. Demagogla mücadele eden insanların halka değer vermesi ve üstten yaklaşmaması ilk adımdır. Geçmişte yaşanmış sıkıntıları ifade etmek ve bunları çözüme kavuşturacak adımlar geliştirmek gerekir. Bunun yanı sıra toplumsal yapının gereksinimi olan düzenin neden gerekli olduğu anlatılmalıdır. Zira insanların önemli bir kısmı kuralların ve uygulamaların toplumsal yapının gereksiniminin veya özel durumların çözümünün sonucunda oluşmuş şeyler olduğunun bilincinde olmayıp, saçma veya gereksiz yere uğraştıran şeyler olduğunu düşünür. Bunların gerekliliğinin halka anlatılması toplumsal düzenin insanlar tarafından benimsenmesine olanak sağlar. Tabii ki burada dikkat edilmesi gereken şeylerin başında yanlış uygulamaları savunarak yanlış pozisyona düşmemek gelir. O yüzden uygulamalar ve kurallar ile ilgili gereklilik çalışması yapılmalıdır. Bunun yanı sıra topluma sunulan düzen fırsat eşitliği üzerine kurulu olmalıdır ve bu topluma gösterilmelidir. Bu çözümün birinci ayağıdır.

İkinci ayak ise saçma düşüncelerin ortaya konmasına ve bunların topluma vereceği zararlara ilişkindir. Demagogun hikaye ve anlatılarından gidilecek yerin toplumu uçuruma sürükleyici yönleri çalışılmalı ve bunların yanlışlığı anlatılmalıdır.

Bu kısımdaki birçok şey siyasi söylem ile değil başka yöntemlerle çözülmesi gereken şeylerdir. Her bir yanlış düşünceyi giderecek video, skeç, karikatür gibi materyaller kullanılması daha elverişli olabilir. Bu konuyla ilgili çözümler yaratıcılık isteyen sanatçı ve aydın dokunuşuyla çok daha iyi halledilebilecek meseleler olduğu için onların yardımına başvurmak daha doğrudur. Gerekli durumlarda saha çalışmasıyla yanlışlar araştırılıp ortaya konduktan sonra doğrudan çözüm için sanatçı ve aydınların öncülüğünde çalışmalar yapılabilir.

Siyasi söylemin konusu olması gereken kısım ise “yalancı tatmin”dir. Demagogun yaptıklarının veya söylediklerinin sorunları çözmeyen şeyler olduğu topluma anlatılmalıdır. Bunun için sorunlar çalışılmalı neden yapılanın veya söylenenin sorunları çözmediği ortaya konmalıdır.

Hepsinden en önemlisi demagogun kendisini destekleyenler ile oluşturduğu duygudaşlık aldatmacasıdır. Bu aldatmaca en çok üzerinde çalışılması gereken şeydir çünkü olayların akışının düğümü burasıdır. Her bir anlatı ve hikayedeki sorunlu yönler çalışılmalıdır. Zira bir kısmı uydurma olabilir. Uydurma olmasa bile yanlışta buluşup yanlış düşünce üzerine kurulmuş bir koalisyon olabilir. Uydurma olan kısımların uydurmasyon kısmı, yanlış üzerine kurulmuş kısmın yanlışının ne olduğunun halka anlatılması elzemdir. Yanlış üzerine kurulmuş koalisyonun toplumu nasıl sorunlu yerlere sürükleyebileceği gösterilmelidir. Tabii her zaman olduğu gibi hikaye ve anlatılarda bahsedilen şey cidden sorunsa bu sorunun düzgün çözümü üzerine çalışılmalı ve gereken durumlarda halka demagogun yanlışı yerine izlenecek düzgün bir yol sunulmalıdır.

1.10) Demagog kaba sözler söylemekten ve alışılageldik nezaketin dışına çıkmaktan çekinmez. Demagog herhangi bir tartışmayı kaybettiğinde veya zor duruma düştüğünü hissettiğinde karşılarındakileri aşağılama veya karşılarındakilere hakaret etme yoluna gidebilir.

Böyle durumlarda benzer şekilde cevap vererek seviyesine inilmemesi gerekir zira demagogun amacı tam da budur. Meselenin ülkenin daha iyiye gitmesi, insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve sorunların çözülmesi olduğu belirtilmeli ve bunları yapmak yerine hakaret ve aşağılamayı seçmenin kimseye bir faydası olmadığı açıklanmalıdır.

Kaba sözleri kitlesini kabalaştırır ve sağlıklı düşünceden uzaklaşmalarına yol açar. Düzgün insanlar kabalaşmadan tartışma ve fikirleri konuşma eğilimi gösterir. Demagogun kitlesi kabalaşmaya başlarsa veya sağlıklı düşünceden uzaklaşırsa sokaklarda veya ailelerde gerilim artar. Düzgün şekilde konuşarak anlaşma olasılığı azalır. O yüzden kaba sözlere kaba sözlerle cevap verip durumu körüklememek gerekir. Daima makul-mantıklı ve sakin-açıklayıcı bir tavır sergilenmelidir. Eğer kaba sözlere cevap olarak uygun bir espri bulunabilirse bu demagogun beslendiği kutuplaştırıcı ortamı dağıtıp insanları rahatlatır ve kaba-kavgacı tavır yerine daha anlayışlı ve hoşgörülü bir ortam oluşmasına yol açar.

Demagog ve taraftarlarının kaba sözleri bazı insanlar tarafından “Oh ne güzel hadlerini bildirdi” şeklinde değerlendirilebilir. Böyle durumlarda sağlıklı düşünceye sahip kişiler durumun yanlışlığını ifade etmelidir ki insanlar bunun had bildirme değil tartışılan konunun saptırılması olduğunu görebilsin. Olması gerekenin sağlıklı şekilde konuşarak insanlar için faydalı olanın ortaya çıkması olduğu insanlara anlatılmalıdır. Bu yapılmadan iyi insanlar kendilerini fark etmeden yanlışı destekler bir halde bulabilir.

1.11) Demagog destekleyicilerini yalancı bir “biz”e inandırır.

Demagog kitlesiyle birliktelik düzeyine gelmek için halktan biri olduğuna dair bir imaj sahibi olmak için uğraşır. Bu imajı tavırlarıyla yapma eğilimindedir ve bunun için lakap kullanabilir. Kendisi için etrafındakiler tarafından halktan biri olduğunu çağrıştıran bir lakap uydurulabilir. Artık demagog “biz” diyerek ve kendine uygun bir “biz” tanımlayarak zorba yönetici olmasını sağlayacak gücü elde etmeye çabalar. Demagoga söylenen her şey artık “bize” saldırıdır, demagoga çıkarılan her engel “bize” konulmuş engeldir. Bu “biz” millet, din, etnik köken, vatandaşlık gibi kavramlar üzerinden tanımlanabilir: Gerçek Türk, Alman, Amerikalı, Müslüman, Hristiyan, Musevi, vatansever, milliyetçi veya buna benzer şeyler. Bu gerçek Türk’ün, Müslümanın, milliyetçinin, milletin veya başka bir şeyin tanımını demagog yapar ve bunların nasıl davranması gerektiğini demagog dikte eder.

Artık toplum kutuplaşma aşamasındadır. Eğer bu yolda başarıya ulaşırsa demagog zorba yönetici olma konusunda önemli bir yol katetmiştir. Ama henüz zorba yönetici değildir ve engellemek için yapılabilecek çok şey vardır.

Kendi sırtını dayadığı kitleden olmayı, demagogun deyimiyle halktan olmayı veya “gerçek biz”in parçası olmayı demagog kitleleri baskı altına almak için kullanır ve bu sayede kitlesiyle aralarında birbirini olumlayan bir düşünce birliği oluşturmaya çalışır. Buna karşı yapılması gereken en önemli şeylerden biri halkın demagogun kitlesinden ibaret olmadığını fark etmek ve bunun üzerine söylem oluşturup demagogun kendi “biz”inin dayatmasının önüne geçmektir. Zira bu dayatma halkın diğer kesimlerinde kırgınlık, sindirilmişlik duygusu ve ülkeye aitlik hissinden uzaklaşma gibi etkilere yol açabilir. Demagogun bu yöndeki çabaları engellenmelidir.

Biz”in gerçek bir “biz” olmadığı ortaya konmalıdır. Demagog kendi çıkarına ve işine geldiği gibi tanımladığı “biz”in millet ile aynı şey olmadığı gösterilmelidir. Demagogun dayattığı “biz”in sorunlu ve eksik yönleri belirlenmelidir. İnsanları dışlayan, onları demagogun kalıbına hapsetmeye çalışan bu “biz” tanımının etkisinden insanlar kurtarılmalıdır.

Demagogun çoğunlukla milli veya dini duygulardan yola çıkarak kendi çıkarlarına veya isteklerine göre oluşturduğu ve dayatma olarak kullandığı “biz” tanımı ile inancın veya milliyetçiliğin aynı şey olmadığı gösterilmelidir. Zira bunlar demagogun çıkarına hizmet için olan şeyler değildir. Bu sorunlu durum halka gösterilmelidir. Bunun yanı sıra demagogun bu dayatmadan nasıl çıkar elde etme düzeni kurduğu insanlara fark ettirilmelidir. Demagogun tanımladığı “biz” demagoga hizmet eden bir ”biz”dir. “Biz”in demagog dışında kalanları yani destekçileri ve onlara bağlı olarak ülkenin vatandaşları bu ilişkide harcanan, tüketilen veya eninde sonunda zarar gören taraf olacaktır. Tarihsel örnekler ve mantıksal çıkarımlar bu durumun açıklanmasında faydalı olur. Halkın, bu konudaki çelişkileri fark etmesi sorularla sağlanabilir.

Önemli diğer bir nokta da halkın fikirlerine önem verilmemesi ve sürekli demagogun konuşmasıdır. Bu konuşmaların da halkın üzerinde bir dayatmaya dönüşmesidir. Demagog bir süre sonra halkı kendi dayattığı “biz”e mahkum eder. Bu ilişkinin sonunda ortada düşünüp karar veren, kendi tercihlerini yapabilen bir halk değil demagogun dayatmasına mahkum olan insanlar topluluğu vardır. Halka bu ilişki anlatılmalı, demagogun onlar için değil kendi için çalıştığı fark ettirilmelidir.

1.12) Demagog sahte cennet vaat eder.

Demagog mümkün olmayan vaatlerle insanların kendini desteklemesi için çabalar. Bunlara aldananlar her zaman çıkar. Mücadele edilmezse sahte cennetlerle aldananların sayısı artar. Sahte cennet diye nitelendirilebilecek söylemlerle ve imkansız vaatlerle ilgili gereken önlemlerin alınması bu yüzden gerekir. Demagogun vaatleri parçalanmalıdır. Bu parçalama vaat ele alınarak parça parça incelenmesiyle yapılır. Vaadin her bir parçası ele alınıp bu vaadin gerçekleşmesi için ne gerektiği ortaya konulmalıdır. Bu ortaya konulduktan sonra vaatlerin neden imkansız olduğu halka anlatılmalıdır.

1.13) Demagog safsatalara sığınır.

Birçok safsata vardır ve demagog bunların hepsini de kullanabilir. Demagog ile mücadele eden insanlar safsatalar hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Sık kullanılan bazı safsatalar: Kişi karalama (ad hominem), kırmızı ringa balığı (red herring), kaygan yokuş (slippery slope), telaşlı genelleme (hasty generalization), yanlış ikilem (false dilemma), döngüsel nedenselleştirme (circular reasoning), kökensel safsata (genetic fallacy), uygunsuz otorite kullanımı (appeal to improper autority), yanıltıcı istatistik (misleading statistics), yanlış sebep (false cause). Bu safsataları kullanması sorunlarla ilgili açıklama yapmak yerine kişilere saldırması, sorunla ilgili bilgiler vermek yerine işe yaramaz bilgiler vererek dikkat dağıtması, küçük şeylerden yola çıkarak olmayacak şekilde büyük sonuçlara varması, olayları olmayacak şekilde genelleştirerek çarpıtması, insanları mecbur olmadıkları ikilemler arasında tercih yapmak zorundaymış gibi köşeye sıkıştırması, açıklama yapmak yerine dönüp aynı şeyi farklı kelimelerle söylemesi, sorunu ortaya çıkarmak yerine geçmişe sataşması, olayları yanlış otoritelerle çarpıtması, yanlış istatistikle insanları kandırması, sorunların veya tartışılan konuların olmayacak sebeplerle açıklanmaya çalışılması anlamındadır. Bunların hiçbiri insanların sorunlarını çözmez. Bunlar insanların kafasını karıştırmak için kullanılan yöntemlerdir. Demagog bunlara benzer şekilde insanların kafasını karıştırmaya çalıştığında tepkisel cevap verilmemelidir. İnsanlara demagogun sorunları çözmek için uğraşmak yerine safsatalarla kafaları nasıl karıştırmaya çalıştığı gösterilmelidir.

1.14) Demagog sloganlar kullanır.

Bu sloganlar her yaptığı şeyde olduğu gibi demagogun gücünü arttırmasına hizmet eden şeylerdir ve doğal olarak ihmal edilmemesi gereken konulardan biridir. Demagogun kullandığı sloganların insanları ne yönde etkilediği çalışılmalı ve bunların halkı yanlış yönlendirmemesi için çalışmalar yapılmalıdır. Özellikle sloganlarla demagogun uyuşmayan yönleri gösterilerek sloganları boşa çıkaracak adımlar atılmalıdır.

1.15) Demagog popülist söylemleri kullanır.

Popülist söylemler halkın bir kısmında yükselen beklenti, istek ve düşüncelere karşılık olan şeylerdir. Bunların sorunlardan ortaya çıktığı durumlar ve birileri tarafından ortaya sürüldüğü durumlar vardır. Halkta herhangi bir şey popüler hale geliyorsa bu çalışılmalıdır. Kaynağının ne olduğu, sorunlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ne şekilde sonuçlanabileceği, insanların genel iyiliği ve insanların özgürlüğü konuları üzerinden ele alınmalıdır. Durumun ne olduğu belirlendikten sonra olası eylemler gözden geçirilmeli ve demagogun söyleminin halkı yanlış yönlendiren kısımlarına karşı mücadele edilmelidir.

Demagogun söylemleri genellikle sorunları çözmeye yönelik değildir. Duruma göre halkı tahrik etmeye veya “yalancı tatmin” yaşatmaya yöneliktir. Sorunların çözümünün tahrikten de “yalancı tatmin”den de geçmediği halka gösterilmelidir. Bunun için popülist söylemler üzerinde ayrıntılı çalışılmalı ve yapılması gerekenler makul düzeyde halka açıklanmalıdır.

Bazı hatırlatmalar:

Demagogun her türlü materyali kullanma olasılıkları vardır. Bazıları burada yazanlardan demagogu abarttığımız düşüncesine kapılabilir. Unutmayın ki birçok ülke demagog tarafından yönetilmiştir ve bu ancak demagogun her olasılığı değerlendirecek adımlar atmalarıyla mümkün olabilmektedir. Almanya’yı yıllarca birçok sorunlu tavırla yöneten ve ikinci Dünya savaşının baş aktörü Hitler de bir demagogtu. Her demagog Hitler kadar büyük sorunlara yol açamaz. Bu yol açamayışının sebebi büyük oranda ülkelerin demokratik yapıları, ülkelerin gelişmişliği ve zamanın koşulları ile ilgilidir. Bizim buradaki asıl amacımız demagogun insanlara yaşatabilecekleri acıların önüne geçmek için çabalayanlara yardımcı olmaktır.

Yazdıklarımız yanlış anlaşılmamalıdır, demagog birçok hata da yapar. Zaten bu yazının amacı demagogun hata yapmasını sağlamak ve onun hatalarından veya yaptıklarından yola çıkarak insanların acı çekmelerine sebep olan yöneticilere dönüşmelerini engellemektir.

Bunun için demagog hata yaptığında üzerine gitmek önemlidir. Hata mümkün olduğunca basit anlatılarak halka gösterilmelidir. Demagogun destekçilerinin anlayacağı şekilde açıklamak gereklidir. Demagog hata yaptığında yumuşak davranılırsa demagog yeniden güç kazanabilir ve mücadele edenler dezavantajlı hale gelebilir. O yüzden demagoga asla yumuşak davranılmamalıdır ve demagog hafife alınmamalıdır.

Demagogun her yaptığında sorunlu bir şey olabileceğini düşünmek gerekir, bazen olmasa da iyice düşünmeden sorunsuz olduğunu kabul etmemek gerekir.

Sağlıklı düşünceye sahip insanlar demagogun çelişkilerini yakalar, söylediklerindeki mantıksızlığı görür. Tam olarak bu sebepten demagog insanları sağlıklı düşünceden uzaklaştırmaya çalışır. Ve yine tam olarak bu sebepten demagogla mücadele edenler sağlıklı düşünceden uzaklaşmamaya ve diğer insanları da sağlıklı düşünmeye sevk edecek açıklamalar yapmaya özen göstermelidir. Tepkisel tavırlardan ve kızgınlıkla yapılan şeylerden daima uzak durulmalıdır.

Bir siyasetçinin demagog olduğunu fark ettiğinizde siz çok büyük bir şeyi keşfettiğinizi düşünebilirsiniz ve bu keşif değerlidir. Bu keşfinizi paylaştığınızda toplumun birden harekete geçeceğini düşünmemelisiniz. Zira eğitimsizlerin çoğunlukta olduğu toplumlarda doğrudan ifşa etmek çoğunlukla karşılık bulmaz.

Toplumun veya demagogun karşıtlarının bazıları halkı küçük gören tavırlarla demagog ile mücadele etmeye çalışır ya da mücadele ediyormuş gibi gözükür. Bu halkı küçük gören tavırlar mücadele edenlere zarar verir. Her ne olursa olsun kimse küçük görülmemelidir. Görenler ve bunu söyleminde kullananlar demagoga fırsat vermeden eleştirilmelidir. Mümkünse bu gibi tavır sergileyenler mücadele eden gruptan dışlanmalıdır çünkü demagog bu şekilde davrananların yaptıklarını kullanarak güç devşirir.

Bazıları da kızarak veya tepkisel tavırlar göstererek demagogla mücadele etmeye çalışır. Bunların büyük çoğunluğu hüsranla sonuçlanır. Hatta birçok durumda bu gibi şeyler ters teper. Demagogla mücadele ederken öncelikle neyi yapmaya çalıştığı ve bu yapılanın halka yansıması tespit edilmelidir. Bu tespit yapıldıktan sonra olası eylemler yani yapılabilecekler belirlenmelidir. Birçok seçenek değerlendirildikten sonra bunlardan en uygunu seçilerek bu eylem demagogun planlarını boşa çıkaracak şekilde geliştirilmelidir eğer geliştirilemiyorsa diğer olasılıklar çalışılmalı ve demagogun planlarını boşa çıkaracak olan bir eylem uygulamaya konmalıdır. Demagog, eylemlerinin yanlışlığı veya doğruluğu üzerinden değerlendirilmeli ve bu temelde eylemler belirlenmelidir. Tabii ki bu yapılırken insanlara haksızlık edecek şekilde davranılmamalıdır.

Bazıları demagogu tavırlarından veya kültürsüz olmasından kaynaklı küçük görme hatasına düşebilir. Demagog bu şekilde görüldüğünde mücadeleye gereken özen gösterilmez ve mücadele başarısızlığa uğrayabilir.

Demagog ile mücadele ederken ayrı yöntem, destekçileriyle mücadele ederken ayrı yöntem izlenmelidir. Demagogu destekleyen her bir bireyin farklı sebepleri vardır ve demagogla mücadele edenler çoklu cephede savaşması gerekenlerdir. Her bir söylem için farklı yöntemler üzerinde düşünmek ve halk için en etkileyici olanı seçme gerekliliği vardır. İnsanlara karşı saygılı davranılmalı ve buna uygun şekilde konuşulmalıdır.

Demagogun söyleminin en zayıf yeri mantıksızlığıdır, bu mantıksızlık halka gösterilebildiği takdirde demagogun söylemi çöker. Bu halkın anlayabileceği yöntemlerle yapılmalıdır. Deyim kullanmak, fıkra anlatmak, espri yapmak gibi teknikler kullanıldığında daha başarılı sonuçlar elde edilebilir. Ama bunların hiçbiri herhangi bir kişiye veya gruba yöneltilmemelidir. Bunlar sadece yanlış düşünceye karşı kullanılmalı ve yanlış düşüncenin fark edilmesi en temel amaçlardan olmalıdır. Bunlar yapılamıyorsa sorularla veya tarihi örneklerle açıklamalar yapılabilir.

Demagog ile ilk aşamada mücadele kolay olmayabilir. Bunun en önemli sebebi demagogu tanıyamamak ve buna bağlı olarak küçümseyerek gereken özene sahip bir mücadelenin yapılmamasıdır. Bu aşamada uygun mücadele yürütülmezse ve demagog seçimleri kazanırsa artık başka şekillerde mücadele etme gerekliliği doğar. Çünkü seçimleri kazandıktan sonra başka birine dönüşür.

2- Seçim kazanmış demagog ile mücadele

Eğer demagog ile mücadele edenler zamanında demagogu tanıyamadı, demagogun tuzaklarını boşa çıkaramadı, saldırgan bir tutum izledi ve kutuplaştırmaya alet olduysa veya başka yanlışlar yaptılarsa demagog seçimlerde galip gelebilir. Bu olduğunda iktidarı ele geçiren demagog peşinde olduğu güce bir adım daha yaklaşmıştır. İlk aşamayı geçen demagog artık değişim gösterecektir. Daha fazla güç kazanmak için her yolu deneyecektir, herkesin yapmaz veya yapamaz dediği şeyleri yapmaktan çekinmeyecektir. Demagog değiştiği için mücadele yönteminde de bazı farklılıklara gidilmelidir. Ama bu yukarıda bahsedilen ve uygun olan yöntemlerin terk edilmesi gerektiği anlamına gelmez. Demagogun yaptıklarını boşa düşürmek için yukarıda bahsedilen birçok yöntem kullanılmalıdır.

Demokrasinin gelişmişliğine göre iktidar ele geçirilse bile bağımsız kurumlar vardır ve bunlar demagogun istediği gücün önünde engel teşkil etmektedir. Normalde bu kurumlar iktidarı ele geçiren demagogun bazı şeyleri daha iyi yapmasını sağlar ama demagogun amacı bir şeylerin iyi yapılması değildir. Demagogun amacı gücü ele geçirmektir, önünde engel kalmaması için çalışmaya devam eder. Demagog iktidara geldikten sonra artık bu demokratik kurumları ele geçirmeye çalışacaktır. Bunu yaparken gücü ele geçirmek istediğini açıkça ifade etmez. Destekçilerini öne sürer. Kurumlar kendine tamamen bağlı olmadığı durumda kurumların insanların hayatını olumsuz etkilediğini farklı yöntemlerle kabul ettirmeye çalışır.

Bunun yanı sıra kendisini destekleyen taraftarlarını da elinde tutmaya ve sayılarını arttırmaya çabalayacaktır. Daha önce destekçisi olanların bir kısmı demagogun sorunlu politikalarından ve değişiminden kaynaklı saf değiştirecektir. Diğer taraftan demagogun gücü ele geçirdiğini gören çıkarcı gruplar demagogu desteklemeye başlayacaktır.

Bu dönemin önemli konularından biri demagogun değişimini kullanarak duygudaşlık veya birliktelik kurduklarına demagogun onlardan ayrıştığını göstermek ve demokratik kurumlar bağımsızlığını kaybedince neler olacağını topluma anlatabilmek üzerine kurulmalıdır. Bahsettiğimiz üzre demagog demokratik kurumları halkın çıkarlarının önündeki engellermiş gibi göstererek halk aracılığıyla bunları kendi kontrolü altına almaya çabalar. Halkın bilinçsiz veya çıkarcı olan kesimi elde edeceği çıkarları düşünerek veya demagogun yanlış yönlendirmelerine aldanarak demagoga her istediği gücü verme eğilimindedir. Halkın bir kesiminin buna benzer yanlış tutumlarına rağmen halk için mücadele etmek demagoga karşı mücadele edecek olanların görevidir. 

Toplumun eğitim düzeyi bu aşamada belirleyicidir ve eğer toplumun eğitim düzeyi yeterli değilse toplumu bilgilendirmeye yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Demagogun yönetici olabildiği toplumlar en basit toplumsal düzen ve devlet yapısı ile ilgili konularda yeterince bilgi sahibi değildir. Bu bilgisizlik mücadelenin çok daha zor olmasına yol açar. Demagog ile mücadele edilmesi aynı zamanda bu bilgisizlikle de mücadele edilmesini gerekli kılar. Bunun için en temel konular en basit halleriyle topluma anlatılmalıdır. Aydınlar, bilim insanları, gazeteciler gibi insanlar sahip oldukları imkanlara göre önce insanların temel konularla ilgili bilgilendirme yapıp sonra güncel konuları yorumlamaları daha faydalı olacaktır. Bunun yanı sıra halkın katıldığı toplantı veya televizyon programlarında en temel konuların tartışılması da uygun yöntem izlendiğinde faydalı olur. Farklı yöntemlerle devletin çalışma şekli, kurumların bağımsızlığı, anayasa, vergiler, vergilerin kullanılması, toplumsal hayatın kuralları, bilimin ve üniversitelerin toplumsal hayattaki yeri gibi konular temel düzeyde topluma anlatılmalıdır. Toplumun bilinçlendirilmesi mücadele için direnç noktaları oluşturulmasına katkı sağlar.

Demagog iktidara geldiğinde halkın sorunlarına seçim dönemleri hariç çoğunlukla duyarsızdır. Kendi gücünü arttırmak asıl ilgi alanı olmuştur. Yaptıklarının halkın sorunlarını çözmek için olmadığını topluma nedensel şekilde anlatmak önemlidir.

Demagog farklı dönemlerde sahip olduğu güce ve o günün koşullarına göre farklı politikalar izleyecektir. Mücadele edeceklerin demagogun değişimini takip etmeleri ve buna göre mücadele yöntemi belirlemeleri onları daha avantajlı hale getirecektir. Bu yapılmazsa demagogun terk ettiği ve toplumun artık ilgilenmediği konularda boş yere uğraşıp durma olasılığı vardır. Biz burada sadece bazı önemli olasılıkları değerlendireceğiz. Amacımız demagog ile mücadele edenlerin en iyi yöntemi belirlemesi için bazı olasılıkları sunmaktır. Bu mücadele çok yönlüdür ve düşünülmesi gereken birçok şey vardır. Bunu başarıya ulaştıracak mücadele edenlerin ne kadar iyi düşünüp ne kadar samimi bir şekilde olaya yaklaştıkları gibi konulardır.


2.1) Demagog güç için çabalıyor olsa da bazı durumlarda doğru olarak görülebilecek işler yapacaktır.

Eğer topluma faydalı bir iş yapılıyorsa asla karşı çıkılmamalıdır. Muhalefet edenlerin bir kısmı kutuplaşmadan kaynaklı veya karşıt algısından kaynaklı itiraz etme veya karşı çıkma eğiliminde olabilir. Demagoga böyle bir karşı çıkış sadece demagogun taraftarlarının artmasına ve destekçilerinin daha da çok bağlanmasına yol açacaktır. Yapılması gereken sadece doğruyu yapmaya çalışırken yeterince doğru yapamadığının ve eksik yaptığının halka anlatılması ve demagogun iyi şeyler yapmaya çalışsa da yeterince iyi yapmaya kapasitesinin yetmediğinin halka gösterilmesidir. Eğer halka bu anlatılabilirse destekçileri demagogu iyi şeyler yapmaya çalışan ama yeterli olmayan biri olarak görecektir ve demagogun insanların gözünde çok büyütülmesi engellenecektir. Destekçilerinin abartmasını engellemek bu aşamada gereklidir.

2.2) Demagogun bazı işleri tamamen yanlış şeyler olacaktır.

İktidarı eline alan demagogun gücünün yeteceği ve engellenemeyeceği konularda asla demagog ile doğrudan tartışmaya girmemek gerekir. Bunun yerine yapılan işin neden yanlış olduğu ve yapılan işin sonucunda halkın nasıl zarar göreceğini halka anlatılmalıdır. Halk anlatıldığı anda fark etmese de ilerde anlatılanlar yaşandığında bunun demagogun yaptıklarından kaynaklandığını fark edebilecektir. Fark edilmiyor gibi görünse bile demagoga karşı mücadele edenlerin bu sorunlar yaşanırken bunun demagogun yaptığı hangi işten kaynaklı olarak yaşandığını anlatmaları gereklidir. Bu uzun soluklu mücadelede gereken dayanak noktalarının elde edilmesine katkı sağlar.

2.3) Demagog mizansene başvurur. Gerçek olayları abartarak kullanır ve kullandıkları olaylar daima kişisel başarıymış gibi gösterilen şeylerdir. Kendilerinin yapmadıkları şeyleri sahiplenip kullanır, bunun yanı sıra gerçekte iyi olmayan şeyleri iyi gibi pazarlayabilir.

Bunların çoğu başarı değildir ama halka başarıymış gibi gösterilmeye çalışılır. Buna benzer her durumlar çalışılıp eksiklikler göz önüne serilmelidir. Sessiz kalındığında etkilenen insanlar olur ve bu etki seçim döneminde oya dönüşebilir. Bunun önüne geçmek için bu başarı gibi gösterilen şeylerin neden başarı olmadığı samimi şekilde açıklanmalıdır. Demagogun yaptığı ve yapmadığı şeyler makul bir dille açıklanmalıdır.

Mizansen olan olayların mizansen olduğu durumlar ispatlanabiliyorsa ispatlanmalıdır. İspatlanamayan mizansenler ile ilgili halkın yaşadığı gerçek sorunlar ortaya konulmalıdır. Demagogun halka “yalancı tatmin” yaşatması engellenmelidir.

2.4) Demagogun imaj çalışmalarında demagogun siyaseti belirleyen, her şeye gücü yeten, her dediği doğru çıkan, insanların iyiliği için çalışan bir devlet adamı ve karizmatik bir lider olduğu teması işlenir.

Bu tip imaj çalışmalarına halkın sorunları üzerinden cevap verilmelidir. Halkın yaşadığı sorunlar anlatılmalı ve halkın sorunlarının çözülmediği ortaya konmalıdır. Demagogun doğrudan imaj çalışması üzerine gidilmemeli ve sorun demagogun sözde imajı ile ilgili bir tartışmaya dönüştürülmemelidir. Tartışmaya dönüştürüldüğünde demagogun taraftarları savunma ve tartışma psikolojisiyle hareket edeceklerdir ve kutuplaşma artacaktır. Olaylara kutuplaşmayı arttırmayacak ama sorunları halka gösterecek şekilde yaklaşılmalıdır.

2.5) Demagog bazı konularda imalı konuşur.

Bu imalı konuşmaların değişik sebepleri olabilir. Bunların her biri potansiyel mücadele alanıdır. Demagogun imalı konuşmaları üzerine çalışılmalı ve neyi amaçlıyor olabileceği düşünülmelidir. Bu çalışma yapılırken demagogun asıl amacının güç kazanmak olduğu ve bu gücü kazanmak için demokratik kurumlara zarar vereceği daima akılda tutulmalıdır. Bu kadarı da olmaz, bunu da yapmaya kalkışmaz diye düşünülen her konu demagogun yapma potansiyelinin olduğu konulardır. Bu yüzden demagogu normal bir insan gibi düşünmeden değerlendirmeyi bilmek gerekir.

Demagogun neyi yapmayı planladığı ve neye zarar verebileceği çalışıldıktan sonra bu zararın önüne geçmek için demagogun yönü saptırılmalıdır. Yön saptırılması için demagogun imalı konuşması kullanılmalı ve itiraz ettiği veya eleştirdiği konuda nasıl bir iyileştirme yapılabileceği halka anlatılmalıdır. Eğer konu demagog tarafından uzatılırsa demagogun önünü almak için kampanya yapılmalıdır. Ama demagog genelde karşısında dişli bir tutum gördüğünde sus pus olacak ve konuyu kapatmaya veya başka yönlere saptırmaya çalışacaktır. Demagog başka yöne saptırmaya çalışırsa sorunları çözmekten kaçtığı halka anlatılmalıdır.

2.6) Demagog itiraz ettiği veya eleştirdiği konularda tamamen ters yönde davranabilir.

Bu yüzden demagogun tutarlı olacağı yanılgısına düşülmemelidir. Bir konuda konuştuğunda veya bir şeyi eleştirdiğinde hemen karşı tarafta pozisyon alınıp itiraz edilmemelidir. Eğer ters köşe yaparsa yeniden toparlanılıp itiraz edilse bile itirazın karşılık bulması çok zordur. Ters köşe olmamak için çabalar yeterli olmamışsa önemli bir hasar alınmış ve demagog bir başarı kazanmış olabilir. Bazı durumlarda maçtan yenik olarak çıkmayı ders olarak almalı ve bir daha ters köşeye düşmemek için gereken ön çalışmayı yapmayı akılda tutmak gerekir.

Bazı durumlarda ise, toplu değil bireysel karşı çıkışlar olabilir böyle durumlarda bireysel karşı çıkış yapanlar feda edilebilir. Bu feda yapılmadığında demagogun yapacağına karşı koymak inandırıcılıktan ve samimiyetten uzak bulunabileceği için toplumda karşılık bulmayabilir. Gereken fedakarlık yapıldıktan sonra mücadeleye devam edilmelidir.

2.7) Demagog düşmanlaştırmayı doğrudan kullanamayacağı durumlarda sindirme politikası izlemeye çalışır.

Sindirme politikasını halkın kültürel veya etniksel bir kesimi üzerine kurabilir. Bunu her zaman açıkça yapmayıp bu kesimin inançları veya kendilerine ait kültürel veya etniksel yapılarından kaynaklı bazı özellikleri üzerinden de yapabilir. İçki içmeyi, sigara içmeyi, farklı bir mezhebe ait olmayı, başı kapalı veya açık olmayı, deri renginin farklı olmasını, şivesinin farklı olmasını, kökeninin farklı olmasını veya herhangi başka bir şeyi kullanabilir.

Burada amaç hem kendisini üstün olarak göstermek hem de söz konusu grubu küçük veya kötü göstermektir. Bu sayede bir taraftan söz konusu grubu sindirerek ve alçaltarak toplumdan dışlar, diğer taraftan da kendini ve destekçilerini büyütmeye çabalar. Farklılık her ne olursa olsun bu sindirmeye uygun şekilde karşı çıkılmalıdır.

Bu sindirme çabasını engellemek için temel insan haklarını baz alarak mücadele yürütülmelidir. Sindirme çabasına karşı konulmazsa sindirilen insanlar demagogun yanlış yönlendirmelerine karşı koyamayacağı için demagog güç toplar.

Hepimiz insanızdır. Kimsenin kimseyi başkasına zarar vermeyen veya başkasına haksızlık etmesine yol açmayan, kişinin kendisine ait şeylerden dolayı sindirmeye hakkı yoktur. Bunlar yanlış olan ve kişinin kendisine zarar veren alışkanlıklar, inançlar veya davranışlar olsa da herhangi biri bir başkasını bu sebeplerden dolayı sindirmemelidir. Yapılabilecek olan şey en fazla kendini üstün gören bir tavra girmeden neyin niye yanlış olduğunu açıklamaktır.

Daha önce açıklanan “biz” de sindirme politikası için kullanılır. Ama bu sefer daha etkilidir. Güçlü bir dayatma ve prototip olarak ortaya çıkar. Herhangi bir şekilde demagogun “biz”inin bir parçası olmak için çabalamamak gerekir. İnsanlar kendisini kabul ettirme ihtiyacıyla bu bizin parçası olmaya çabalar veya bu “biz”in parçası olmayanlar herhangi bir şekilde dışlanabilir. Buna önlem alınmazsa ve toplum tek tipleşirse birçok sorun ortaya çıkar. Toplumun farklı birçok ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaçlar toplumun farklı kesimleri tarafından karşılanabilir. Dolayısıyla çeşitliliği savunmak ve bu çeşitliliğin içinde kardeşçe yaşamayı becermek gerekmektedir. Bu gereklilikler demagogun “biz” dayatmasına karşı mücadeleyi zorunlu kılar. Dikkat edilmesi gereken şey “biz” ile değil “biz” dayatmasıyla mücadele etmeyi bilmektir. Eğer “biz”e karşı mücadele edilirse bu kutuplaşmayı artıracak ve demagogun taraftarlarının kenetlenmesiyle sonuçlanacaktır. O yüzden kimi zaman doğrudan kimi zaman dolaylı yapılan bu “biz” dayatması üzerinde çalışılmalı ve sorunlu yönleri topluma anlatılmalıdır.

2.8) Demagog “yalancı tatmin” ile halkın gözünü boyar.

Demagog tarafından yönetilen ülkelerde birçok sorun vardır. Demagogun bu sorunları çözmek gibi bir amacı ve dolayısıyla niyeti de yoktur. Yaptığı şey işe yaramayan şeyleri yaparak insanların yalancı bir tatmin yaşamasını sağlamaktır.

Bazı durumlarda toplumda bazı konular çok tartışılır ve artık toplum bunun bir çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünür. Demagog bu konuda bir şeyler yapmak zorunda kalır. Ama çözmek umurunda olmadığı için yaptığı şeyin çözüm olup olmadığıyla ilgilenmez, genelde de yaptığı şey çözüm değildir zaten. Bu yapılan şey sorun çözülmüş gibi pazarlanır.

Benzer bir durum demagogun bazı meseleleri kaşıyıp durduğu olaylarda da yaşanır. Demagog defalarca bir konu hakkında konuşur ve halkta konuşulan konunun bir çözüme kavuşturulması yönünde bir beklenti oluşur. Demagog o kadar konuştuktan sonra sorunu çözmeyen çoğu zaman da sorunu büyüten bir şey yapar ve bunu çözümmüş gibi pazarlar. Zaten bu davranışın amacı çoğunlukla sorunlu işi yapmaktır.

Bu pazarlamalar halkta yalancı bir tatmin yaşanmasına yol açar ve insanların bir kısmı sorunun çözüldüğünü düşünerek konuyla ilgilenmeyi bırakır. Bu gibi durumlarda yapılması gereken ön almaktır. Toplumda tartışılan konularda veya demagogun sürekli bahsetttiği konularda demagog herhangi bir şey yapmadan topluma gerçek çözümün nasıl olması gerektiğine dair bilgi verilmelidir. Bu bilgi toplum tarafından edinildikten sonra demagogun yaptıkları “yalancı tatmin”e daha az yol açar. Demagogun yaptıklarından sonra da daha önce söylenmesine rağmen demagogun yanlışta ısrar ettiği topluma anlatılmalı ve insanların “yalancı tatmin”e kapılmamaları sağlanmalıdır.

Bunun haricinde bazı konular sorunken halkın bir kesimi sorun olmadığını veya o konuların çözüldüğünü sanabilir. Bir nevi daha önceden yaşadıkları bir “yalancı tatmin”in hala etkisinde olanlar olabilir veya toplumun bir kesimi bazı sorunların hiç farkında olmayabilir. Bu gibi durumlar saha verileri veya araştırma sonuçları kullanılarak tespit edilmelidir ve sorunlar halka anlatılarak toplumsal farkındalık yaratılmalıdır.

2.9) Demagog yabancı veya dış güçlerle işbirliği yaptığı gerekçesiyle muhalefeti suçlayabilir. Hain olmayan insanları hain olarak gösterebilir. Zenginleri, seçkinleri veya eğitimlileri halkın düşmanları olarak lanse edebilir. Kendisinin bunlara karışı mücadele ettiği iddiasında bulunabilir.

Bu söylemlere karşı adım adım mücadele etmek gerekir. Öncelikle eğer üstü kapalı konuşmuşsa kimi kastettiğinin belirlenmesi gerekir. Açık konuşması için üstüne gidilmelidir. Kaçamak cevaplar verdiğinde üzerine gidilmeli kimi kastettiğini söylemesi için zorlanmalıdır. Eğer açık konuşursa haklı olduğu durumlar varsa olan sorunların çözülmesi için yapılması gerekenler ortaya konmalı ve demagog söyleneni yapmaya zorlanmalıdır. Haklı olmadığı durumlar için neden haklı olmadığı ortaya konmalı ve demagogun düşman yaratma söylemi etkisizleştirilmelidir. Açık konuşmazsa olasılıklar üzerinden olaya yaklaşılmalı ve olayın sorunlu yönleri insanlara anlatılmalıdır.

2.10) Demagog demokratik kurumları kontrolü altına almak için birçok yolu dener.

Bu denemelerin içinde kurumlara olan toplumsal desteği zayıflatmak için sorunlardan yola çıkarak karalama gibi şeyler de vardır. Amaç karalayarak kurumu ele geçirmektir, sorunları çözmek değil. Bunun yanı sıra demagog, kitlesine veya kendisine karşı yapılan bir eylemi veya hatta hiç ilgisiz bir şeyi de bu kurumları yok etmek veya kontrolü altına almak için kullanabilir. Bunlar kurumları kontrolü altına almasına veya yok etmesine yetmezse kurumların yapılarını değiştirerek demokratik kurumları kontrolü altına almaya çalışabilir.

Bilgisiz insanları bu kurumların korunması konusunda harekete geçirmek çok zordur. O yüzden demagog veya destekçileri bir kurumla ilgili herhangi bir faaliyet göstermeye başlamışsa veya sırada hangi kurumun olabileceği düşünülüyorsa demagog bu kurumlara zarar vermeden bir an önce toplumun bilgilendirilmesine başlanmalı, kurumların gerekliliği ve bağımsızlığının önemi topluma anlatılmalıdır. Ancak bu anlatı başarılı olursa demagog engellenebilir. Eğer demagog engellenemeyecek gibi duruyorsa kurum zarar gördüğünde insanlara ne gibi sorunlar veya zorluklar yaşayacakları anlatılarak demagogun zayıflamasına ve güvenilirliğinin azalmasına yol açacak adımlar atılmalıdır.

2.11) Demagog demokratik kurumları ayak bağı olmakla, sorun çıkarmakla, hızlı davranmamakla, işleri uzatmakla ve benzeri argümanlarla suçlayabilir.

Bu argümanlar karşısında demokratik kurumların uzmanlaşmayı gerektiren işleri yapmakla yükümlü olduğu, bu durumun ayak bağı olmakla veya sorun çıkarmakla ilgisinin olmadığı ve işini olması gerektiği gibi yapmanın sonucu olduğu halka anlatılmalıdır.

Devlet hızlı karar vermemesi gereken bir organizasyondur. Devlet işleri farklı gruplardan görüş alınması, tartışılıp değerlendirilmesi, eni konu düşünülüp karar verilmesi gereken işlerdir. Böyle yapılmazsa birilerine haksızlık olur, birileri mağdur olur veya başka bir yerde sorun çıkar. Bunlar zaman içinde düşünülüp tartışılmadan, farklı insanlar tarafından üzerinde çalışmadan fark edilmez. Devlet işi uzun zaman alan şeylerdir. Bu gerekliler ve duruma göre başka açıklamalar kullanılarak insanlara demagogun söylemlerinin yanlışları anlatılmalıdır.

2.12) Demagog gücün tek elde veya grupta toplanmasını bir avantaj gibi sunar.

Güç her zaman için paylaştırılması ve denetlenmesi gereken bir şeydir. Güç sahipleri karar alırken kendi ön yargılarına, geçmiş deneyimlerine, zaaflarına veya anlık yanlış düşüncelerine göre karar verebilir. Bu tavırdan kaynaklanacak yanlışları engellemek için güç paylaştırılmalıdır ve yapılan işler her zaman için denetlenmelidir. Böyle olmadığı durumlarda çıkan sorunların bedelini halk öder.

Güç belirli bir gruba veya birine geçtiğinde halkın ne gibi bedeller ödeyebileceği halka anlatılmalıdır. Halka anlatmak kutuplaşmanın olduğu durumlarda mümkün olmayabilir. O yüzden kutuplaşma tuzağından daima uzak durulmalıdır. Halka anlatırken birçok farklı durum düşünülmeli, halkın hassasiyetleri gözetilerek nasıl bir yol izleneceği çalışılarak düşünülen farklı durumlar kullanılarak açıklamalar yapılmalıdır. Bu durumlardan kasıt gücün tek elde toplanması sonucunda yaşanabilecek her türlü haksızlık ve sorun olabilir. Ne kadar çok durum halka anlatılırsa o kadar faydalıdır. Tarihte yaşanmış olaylar kullanılabilir.

2.13) Demagog kurumları yıpratırken doğal olarak aydın, düşünür, bilim insanı ve devlet adamları ile çatışma içerisine girecektir. Bu insanları halkı küçük görmekle, ülkenin kaymağını yemekle, halk sıkıntı yaşarken refah içinde yaşamakla ve daha başka şekillerde suçlayacaktır.

Aydın, düşünür, bilim insanı ve devlet adamları demagog ile asla doğrudan tartışma içerisine girip siyasi taraf olmamalıdır. Siyasi taraf olanlar kurumlardan ayrılarak doğrudan siyasetle uğraşmalıdır. Siyasi taraf olmayanlar kurumlarının insanlara ve ülkeye nasıl faydalı olduğunu anlatmalı ve kendi uzmanlıkları üzerinden halkı aydınlatmalıdır. Halkın aydınlatılması ve halkın geleceği için çalışılması politik tartışmalardan daha önemlidir. Aydın, düşünür, bilim insanı ve devlet adamları, halkı veya demagogu küçük görecek şekilde konuşmamalı veya herhangi bir şekilde demagogun koz olarak kullanabileceği bir şey söylememelidir. Demagogun koz olarak kullanabileceği şeyler söyleyenlere itiraz edilmeli, bu tip şeyler söyleyenler susturulmalı ve tartışma kutuplaştırmadan uzaklaştırılmalıdır. Bu gibi şeyler söyleyenlere durum doğrudan ifade edilemediği durumlarda küçümseyici tavırların yanlışlığı ve asıl meselenin başka olduğu anlatılmalıdır. Tartışma, kurumların ülkeye nasıl hizmet ettiğine ve ne gibi şeylerin yapıldığı ve bunlardan insanların nasıl faydalandığı noktasına çekilmelidir.

Böyle bir yol izlenemezse muhtemelen kurumlar zarar görecek, kapatılacak veya bağımsızlıklarını kaybedeceklerdir. Gidişat bu yöndeyse demagogla tartışmaktan ziyade halka ilerde yaşayacakları sorunlar samimiyet içerisinde ve abartmadan uzak şekilde anlatılmalı ve geleceğe yatırım yapılmalıdır.

2.14) Demagog genellikle insanları geçmişte yaşadıkları üzerinden korkutur. Ben veya biz gidersek onlar gelirse siz bu acıları yine yaşarsınız şeklinde düşünülebilecek söylemlerde bulunur.

Bunlar açlık, geçmişin anti-demokratik uygulamalarından kaynaklı sorunlar, çeşitli sıkıntılar, darbe, yasaklar, yolsuzluklar gibi konulur olabilir. Bu gibi durumlarda önce söylemin analizi yapılmalıdır. Zira bu korkutmayı doğrudan yapmaz, başka yöntemler izler. Analiz yapılıp ne gibi bir korku kullanılıyorsa onunla ilgili durum analiz edilmeli ve halkın korkmamasını sağlayacak söylemler ve materyaller hazırlanmalıdır. Bunun yanı sıra demagogun uygulamaları ve yaptıkları çalışılarak demagogun söylemlerindeki ve eylemlerindeki tezatlıklar ortaya konmalıdır.

2.15) Demagog haksızlığa karşı çıktığını iddia ederek olumluya zarar verir ve herkesi aynı olumsuzda buluşturur.

Eskiden olumluya erişemeyenler için bu sorun olarak görülmeyebilir. Bu durumun en doğru çözümü zamanında insanlar arasında uçurum oluşmasını önleyecek adımlar atılmasıdır. Ama demagog buna benzer şeyler yaptığına göre zamanında düzgün çözüm uygulanmamıştır. Buna benzer durumlarda yapılabilecek şeylerden biri durumun açıkça ifade edilmesi ve demagogun insanların daha iyi yaşama ulaşması yerine daha kötü yaşamasına yol açacak işler yaptığı anlatılmalıdır. Bu durumun kimsenin sorunlarını çözmediği aksine sorunları arttırdığı ve çözümü daha da zorlaştırdığı anlatılmalıdır. Ama belirttiğimiz gibi halkın az bir kesimi bu gibi olaylardan doğrudan doğruya olumsuz etkilenmediği ve çoğunluk yapılanları kendisine dokunmayan bir durum olarak algıladığı için bu durumlara itiraz etmek halk üzerinde maalesef çok etki yaratmaz. Ama yine de demagogun yaptıklarının sorunları büyüttüğü anlatılmalıdır.

2.16) Demagog ve taraftarları toplumun gerçek sorunlarına çare olmayacak şeylerle uğraşır.

Bu tip işlerle her uğraştıklarında halkın sorunları sayılmalı ve demagogun bunları çözmek yerine başka şeylerle uğraştığı halkın çoğunluğu fark edene kadar tekrarlanmalıdır.

2.17) Demagog birçok çelişkili tavır sergiler.

Bu durum her çelişkili tavır sergilendiğinde gözler önüne serilmelidir. Demagogu bu çelişkili tavırlar üzerinde konuşmaya zorlayarak halkın üzerindeki etkisi azaltılmalıdır.

2.18) Demagog kendini sahne performansına aşırı kaptırabilir ve gerçeklikle ilgisi olmayan şeyler ve hatta rahatlıkla ortaya çıkabilecek yalanlar söyler.

Sahne performansı demagog için çok önemlidir. Çünkü elde etmek için yola çıktıkları gücü ellerinde tuttuklarını hissettikleri en önemli yerlerden biri konuştukları bu sahnelerdir. Sahnedeyken kitlelere bir şey verme ihtiyacı hisseder. Ve ellerinde kitlelere verebilecekleri somut bir şey olmadığında bahsettiğimiz gerçeklikle ilgisi olmayan şeyleri ve hatta rahatlıkla ortaya çıkabilecek yalanları söyler. Demagogun destekçileri de demagogun söyledikleri altında bir şeyler aramaya çalışarak ve olmayacak bağlantılar kurarak demagogun kitlesini demagogun aldatmasına bağlamaya çalışır.

Demagog rahatlıkla ortaya çıkabilen yalanlar söylediğinde bunların yalan olduğu dile getirilmelidir ve benzer şeyler yaptığında hatırlatılmalıdır. Diğer gerçeklikle ilgisi olmayan şeylerdeyse halkın anlayabileceği basit açıklamalarla durumun sorunlu yönleri ortaya konmalıdır. Demagogla mücadele edenler bazen açıklama yapmayı bile gerektirmez bariz ortada diyerek böyle şeyleri es geçebilir. Bunlar es geçilmemelidir, zira herkes olmasa da bazı insanlar bunların altında bir şeyler arayarak bunlardan akıl almayacak sonuçlara varabilir. Bunun önüne geçilmesi demagogla mücadele edenlerin sahada karşılaştığı sorunlu düşünceleri azaltır ve mücadelenin daha düzgün bir zeminde yapılmasına katkı sağlar. Bunlar yapılırken kutuplaştırmaya yol açacak tavırlardan tabii ki uzak durulmalıdır.

2.19) Toplumdaki değişimlerle birlikte demagog yeni tanımlar üretir.

Geçmişte kullandığı bazı tanımlamalarının sorunlu olduğu toplum tarafından kabul edilmişse bunu itiraz edilmeyeceğini düşündüğü başka bir tanımlamayla değiştirir. Demagogun söylemine göre neyi ne için kullandığı çalışılmalıdır. Bu çalışmaya göre de mücadelede değişikliğe gidilmeli demagogun toplumu yanlışa sürüklemesi engellenmelidir.

2.20) Demagog açgözlülüğü, yüzsüzlüğü, utanmazlığı, saygısızlığı veya herhangi başka bir zararlı eylemi destekleyici eylem veya söylemde bulunabilir.

Bu tarz şeyler yaptığında şaşırmak, kendine zarar verdiğini düşünerek eylemsiz kalmak doğru değildir. Demagogun yaptığının topluma nasıl zarar vereceği daima topluma tane tane açıklanmalıdır.

2.21) Sınırlı bir güce ulaşan demagogun etrafında güçten çıkar devşirmeye çalışan gruplar birikir.

Bu çıkarcı gruplarla birlikteliğin halka nasıl zarar verdiği halka anlatılmalıdır. Çıkarcı gruplar ikiye ayrılabilir. Birinci grup büyük menfaatler elde eden ihale ve makam kovalayan liyakatsiz kişilerdir. İkinci grup küçük çıkarlar elde eden torpille iş sahibi olan, oradan buradan küçük miktarda paralar alan veya başka küçük çıkarlar devşiren gruplardır.

İhalelerle büyük çıkarlar elde edenlerin haksızlıkla şirketlerin gelişiminin önünde engel teşkil ettikleri ve yapılan işlerin düzgün olmamasından kaynaklı halktan vergilerle toplanan paralarının çarçur edildiği her fırsatta anlatılmalıdır.

Torpille önemli makamlara gelenler yüzünden hak edenlerin bu makamlara gelemediği için haksızlık yaşandığı ve bu haksızlığın sonucunda kurumlardaki işlerin yeterince düzgün yapılamadığı anlatılmalıdır. Her düzgün yapılmayan iş ve her haksızlık ülkenin gelişimine zarar verir. Bu verilen zararları halkın anlayabileceği basitlikte anlatmak elzemdir.

Küçük çıkar elde edenler genellikle hiçbir şekilde ikna olmaz. O yüzden bu gruptakilerle doğrudan tartışmaya kalkışmak bazı durumlarda zararlıdır. Ya tartışmaya girilmemelidir ya da düşüncelerinin insanlara nasıl zarar verebileceğini gösterecek şekilde konuşmaları sağlanmalıdır. Bu küçük çıkar elde edenlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkarmak için soru sormak ve konuşturmak şarttır. Diğer türlü, yani açıklamaya çalıştığınızda, sizin ne dediğinizi umursamayacak her şeye itiraz edeceklerdir zaten. O yüzden içlerinde ne varsa dökmeleri için soru sorup konuşturmak faydalı olabilir. Ama bu süreç dikkatli şekilde ele alınması gereken bir durumdur yoksa demagogun beslediği küçük çıkarcıları dinlemek zorunda kalabilirsiniz. Sorular, zarar gören veya mağdur olanların durumları ve hakları ile ilgili olursa birkaç soru sonra haksızlığı da mağdur olanları da umursamadıkları genelde ortaya çıkar.

2.22) Demagog yolsuzluk yapar ve yapılmasına göz yumar.

Bu gibi şeylere eğitimsiz toplumlarda yeterince tepki verilmez. O yüzden insanlara devletin insanlardan nasıl para topladığı ve bu paraları kullandığı anlatılmalıdır. Bu paraların herkesin parası olduğu ve herhangi bir yolsuzluğun insanların açlığıyla sonuçlanabileceği açıklanmalıdır. Ancak düzgün şekilde bilgi sahibi olan insanlar yolsuzluğa yeterince düzgün tepki vereceği için bu açıklamalar ne kadar çok insana ulaştırılırsa o kadar iyi sonuç alınır.

2.23) Demagogun etrafında aydın görünümlü veya devlet adamı görünümlüler olacaktır.

Bunlar çıkar için veya yeterince demokratik olunmadığı için geçmişte yapılan yanlışların sebep olduğu düşmanlıklardan kaynaklı olarak demagogu destekleyenler olabilir. Çıkar kaynaklı destekleyenler ile yapılan tartışmalar kişiselleştirilmemelidir. Böyle olanlar çıkar kaynaklı konuştukları için çıkarları devam ettiği sürece demagogu desteklemekten asla vazgeçmezler. Bunların konuşmalarına karşılık sadece halkın yaşadığı sorunlar anlatılmalıdır.

Geçmiş yanlışların sebep olduğu düşmanlıktan kaynaklı demagogu destekleyenlerin düşmanlaşmalarına yol açan sebepler ortadan kaldırılmalı veya bu konulardaki yanlış uygulamaların yanlışlığı kabul edilmelidir ve yanlışların giderilmesi yönünde tavır alınmalıdır. Bunlar yapılmadan bu insanlarla da iletişim kurulamayabilir.

2.24) Demagog kendisine bağlı küçük bir zengin kesim oluşturur.

Bu zengin kesim ihale yolsuzlukları, devletin imkanlarının olmaması gereken şekilde birilerinin çıkarına kullandırılması veya başka sorunlu uygulamalarla zenginleşmiştir. Halka bu durum anlatılmalıdır. En önemli konu “yalancı tatmin” yaşayan insanlara bu durumu fark ettirebilmektir. Demagogla farklı şekilde özdeşlik kuran insanlar küçük zengin grubun yaşadığı hayatı kendilerinin hayatıymışçasına savunabilir. Bu insanlara bunu fark ettirmeyi başarabilmek kolay değildir. Defalarca sorunlu durumu anlatmayı kendi hayatlarıyla zengin grubun hayatı arasındaki farkı hatırlatmayı ve kendi hakları olan imkanlar kullanılarak bu zengin grubun oluşturulduğunu anlatmayı gerektirir. Bu ancak uzun soluklu ve akıllıca yürütülen bir çabayla başarılabilir.

2.25) Demagog sorunların gerçekte olduğu gibi görülmesini istemez. Olayları çarpıtarak insanları yanlışa sevk etmeye çalışır.

Bu gibi durumlar demagogun insanların bilgisizliğine oynadığı durumlardır. Demagogun oyununu bozmanın yolu insanları bilgilendirmekten geçer. Neyi nasıl çarpıttığı üzerinde çalışılmalı ve halka doğrusunun gösterilmesi için bir strateji belirlenmelidir. Ne kadar çok insana doğru bilgi ulaştırabilirse demagogun çarpıtması o kadar başarısız olur. Gerçek sorun ve sorunun çözümünün işin uzmanlarınca tarafsız mecralarda açıklanması oldukça önemlidir.

2.26) Demagog kendilerinin yanlışlarını gösteren herkes ile kavga halindedir.

Özellikle de en büyük kavgayı kendisinin yanlışlarını anlatan medya organları ve gazetecilerle yapar. Bu kavga yanlışın veya haksızlığın ne olduğunu ortaya koymaktan çok karşıtlarını satılmışlıkla, hainlikle, yabancıların uşağı olmak gibi suçlamalar şeklindedir.

Bu gibi durumlarda suçlanan insanların işlerinin ne olduğu ve niye bu işlerin gerekli olduğu açıklanmalıdır. Bunların hainlik olmadığı ve ne gibi sorunlu durumlar yaşanmaması için gerekli olduğu açıklanmalıdır. Bu açıklama suçlamaya maruz kalanlar değil de meslek örgütleri gibi kurumlar tarafından objektif şekilde yapılırsa daha iyi sonuç alınır.

2.27) Demagog düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda kısıtlama yapabilmek için fırsat kollar ve fırsat bulursa yasaklara başvurur.

Demokratik haklar ve özgürlükler konusu en çok özen gösterilmesi gereken konulardandır. Toplum bu konuda daima bilinçlendirilmeli ve bunların neden önemli olduğu daima topluma anlatılmalıdır. Güvenlikle ilgili herhangi bir durumu demagogun haklar ve özgürlükleri kısıtlamak için kullanabileceği akılda tutulmalıdır. Güvenlikle ilgili durumlarda demagogun önceden gereken önlemi almadığı belirtilmelidir ve bunu insanların haklarını ve özgürlüklerini kısıtlamak için kullanmaya çalıştığı açıklanmalıdır.

Unutulmamalı ki bir ülkenin sorunlarının çözülmesi için insanlar sorunları konuşulmalı ve yapılan yanlışlar ifade edilmelidir. Bu ancak düşünce ve ifade özgürlüğü varsa mümkündür.

2.28) Demagog kimi durumlarda şiddet kullanılmasından çekinmez. Hatta bazı durumlarda terör olaylarını bile kullanabilir.

Bu gibi şeyleri genellikle el altından yapar veya göz yumarak bu gibi olayların olmasına yol açabilir. Birçok insan destekledikleri siyasetçilerin böyle şeyler yapmayacağı yanılgısına düşer. Ama tüm amacı gücü elde etmek olan siyasiler bu gibi olayları kullanmaktan çekinmez. Çünkü böyle bir olay olduğunda toplumda yapanlara veya yaptığı söylenenlere karşı olumsuz bir hava oluşur. Demagogun amacı da insanlarda oluşan bu algıyı kullanarak onların tepkileri üzerinden eyleme geçmek ve onların desteğini almaktır. Kimi zaman kaybettikleri desteği elde etmek için kimi zamansa gücünü arttırmak için bu gibi olayları kullanır veya olmasına göz yumar.

Unutulmamalıdır ki Hitler gücü elde etmek için terörden faydalanmıştır. Kendi ajanları tarafından kışkırtılan bir komüniste meclis binasını yaktırmıştır ve bu olay halkta infial uyandırmıştır. Bu infial sonucunda Hitler güç kazanmış ve farklı kesimlerden birçok insanı öldürmüş ve İkinci Dünya Savaşını başlatan süreç yaşanmıştır. Başka birçok ülke de toplumu yönlendirmek için terör olaylarını kullanmış ve oluşan tepkiyle isteklerini yapmışlardır. Bu yüzden terör olaylarında oluşan tepkiye göre değil insan haklarına göre pozisyon almak şarttır.

Takınılması gereken tutum bu olayları yapanlara karşı çıkmak ama masum insanların bu olaylardan dolayı mağdur edilmesini engellemek şeklinde olmalıdır. Olayların aydınlatılması için bastırmak önemlidir çünkü böyle olayların istihbarat yapısının bilgisi dışında olması genellikle düşük bir ihtimaldir. Demagogun devletin başında olmasından kaynaklı sorumluluğu dile getirilmelidir. Bu elinde delil olmadan doğrudan sorumlu tutmak şeklinde değil de güvenlik güçlerinin ve özellikle de istihbaratın neden işini yapamadığı düzlemi üzerinden yapılmalıdır. Bunun yanı sıra demagog terör olayını kullanarak güç toplama veya gücü eline alarak insanları mağdur etme gibi bir yola giderse bu durum insanlara açıklanmalıdır ve demagogun insanların duygularını sömürmesinin önüne geçilmelidir.

2.29) Demagog protesto ve gösterileri engellemeye çalışır.

Protesto ve gösteriler demokratik ve anayasal hak olsa bile demagog bunların mümkün olduğunca yapılmasını istemez. Protesto ve gösteriler demagoga karşı itiraz şeklinde olduğunda demagog iktidarını kaybedeceği korkusuna kapılabilir. Bu korku onun mümkün olduğunca kendi iktidarına itiraz şeklinde olan protesto ve gösterileri yasaklamaya ve bastırmaya çabalamasına yol açar. Kendi iktidarına itiraz olmayan herhangi bir protesto ve gösteriye ise karışmayabilir.

Her ne kadar protesto ve gösteriler demagogun kabus görüyor gibi hissetmesine yol açsa da dikkat edilmesi gereken konulardır. Bu protesto ve gösteriler barışçıl olmalıdır. Barışçıl olmayan protesto ve gösteriler güvenlik ihlali gerekçesiyle toplumsal baskı için sebep oluşturabilir. Bu durum da daha fazla sorunun ortaya çıkmasına yol açar.

Barışçıl olan protesto ve gösteri gibi durumlarda da dikkatli olmak gereklidir. Herhangi bir şeyi yapmaktan çekinmeyen bir demagog doğrudan terör olaylarına başvurabilir veya bunları toplumsal çatışmaya dönüştürecek şeyleri yapmaktan çekinmeyebilir. Doğrudan bu tip olaylara başvurmasa bile terör veya çatışmaya yönelik olaylara göz yumabilir. Bu gibi durumlar da sorunların daha da büyümesine yol açar. Unutulmamalıdır ki demagog ile mücadele toplumun daha iyi yaşaması için yürütülen bir mücadeledir ve amaç sorunların büyümesi değil çözülmesidir.

Eğer toplumsal çatışma ve terör riski varsa protesto ve gösteri düzenleyecek olanlar bu tip olayların olmayacağı şekilde eylemlerini yapmalıdırlar. Bu toplumun yapısına ve zamanın koşullarına göre belirlenebilecek bir durumdur ve eylemcilerin yaratıcılığına kalır.

2.30) Demagogun en büyük hayali zaferle çıkacağı bir savaş çıkarmaktır.

Demagog ortam müsait olduğunda savaş çıkarmak için her yolu dener. Ortam müsait değilse de ortamı müsait hale getirmek için çabalar. Hatta savaşa karşı gibi gözüküp rakiplerinin karşı çıkmasını sağlamayı ve rakipleri savaş ister hale geldikten sonra madem istiyorsunuz savaşalım demeyi bile dener. Bu rakibi kızdırıp istediği konuma getirip sonra saf değiştirip madem istiyorsunuz öyle olsun sürecini başka konularda da uygulayabilir.

Savaş konusu hiçbir zaman taviz verilmemesi ve her zaman barıştan yana olunması gereken bir konudur. Ne kadar acı olaylar olursa olsun ne kadar üzücü şeyler yaşanırsa yaşansın işgal durumları olmadığı sürece barış savunulmalıdır ve barış ortamında sorunların çözülmesi için çaba harcanmalıdır. Herhangi bir savaş olasılığında veya gerginlik durumunda savaşın nasıl acılara yol açacağı, asıl zararı halkın ve onların çocuklarının göreceği fark ettirilmelidir.

Savaş olasılığı elendiğinde demokratik siyasetin daima kazanma olasılığı vardır ve demagogla mücadelede en önemli sınav savaş olasılığı olan durumları savaşa sürüklenmeden çözmeyi bilmektir.

Demagog savaş konusunda da bazen başka konularda da yukarıda bahsettiğimiz şekilde bir davranış sergileyebilir: Karşı tarafı amaçladığı konumda pozisyonlandırıp sonra kendisi saf değiştirerek karşı tarafı boşa düşürebilir. Buna benzer şekilde yanlışa düşmek istemeyenler daima doğruya göre kendilerini konumlandırmalıdır. Bu demagogun destekçisi olunması gerektiği anlamına gelmez. Bu gibi durumlar, daha önce belirttiğimiz gibi demagogun eksiklerini göstererek ve yanlışlarını belirterek mücadele verilmesi gereken durumlardan biridir. Demagogun buna benzer oyunları, genellikle kutuplaşmanın yüksek olduğu durumlarda söz konusudur. O yüzden kutuplaşma ve aşırı gerginlik gibi tuzaklara demagogun tüm çabalarına rağmen düşülmemelidir.


Bazı hatırlatmalar:

Demagog kaybedeceğini hissettiği zaman tartışmadan kaçmak için her yolu deneyebilir. Önemli konularda herhangi bir şey yapmıyorsa ve konuşmaktan kaçıyorsa bu durum halka gösterilmelidir. Bu demagogun halktan koptuğunun göstergesidir ve halka bu kopuş fark ettirilmelidir.

Demagogun kaybetme olasılığının olduğu konularda taviz vermeden mücadele etmek gerekir. Çünkü her kayıp demagogun destekçi kitlesinin azalmasına yol açar. Demagogun devleti kontrol etmesinden dolayı mücadele edildiğinde kaybetme olasılığı yüksek olan hiçbir konuda demagog ile doğrudan tartışmaya girilmemelidir. Tartışmada yaşanacak herhangi bir kayıp muhalefetin zayıflamasına yol açar. Kaybedilme ihtimali yüksek durumlarda yanlış halka anlatılmalı ve insanların uğrayacağı zararların ne olduğu halka fark ettirilmelidir.

Mücadele yanlışla yapılmalıdır, demagog ile değil. Kişiselleştirme kutuplaşmaya yol açar ve kutuplaşmadan kazançlı çıkan demagog olur. Yanlışa karşı çıkılmalıdır, demagoga veya kitlesine değil.

Demagogun etrafındakiler içinde demagogun tekniklerine benzer teknik uygulayanlar vardır. Onlara karşı da demagog ile mücadelede kullanılan yöntemler kullanılmalıdır. Demagogun yanında bulunan ve onunla birlikte çalışanlara karşı da özenli çalışma yürütülmeli gerekli hallerde demagogla mücadele edenlerden bazıları sadece yanındakilerden birine odaklanmalı ve yanında çalışanların etkisini azaltarak demagogun zayıflamasına katkı sağlamalıdır.

Yukarıda verilen öneriler özel durumlara uygun şekilde uyarlanmalıdır. Bu işi yapacak kişi muhalefetin lideri de olabilir mücadelesini yazıyla veya videolarla yapan herhangi biri veya sadece kendini yöneticilerin zararlı düşüncelerinden korumak için içsel bir mücadele veren biri de olabilir. Bunları yapacak kişi ve kişiler ne kadar iyi düşünüp iyi değerlendirerek uygun mücadele yöntemini belirlerse o kadar iyi sonuçlar alınır. Mücadele edenler burada belirtilmeyen fark edemediğimiz yeni yöntemler geliştirip yeni mücadele şekilleri de icat edebilir.

Unutulmamalıdır ki insanlar nadiren tekil olaylardan yola çıkarak karar verirler, genellikle geçmişte olan birçok şeyin etkisiyle karar verir. O yüzden demagog ile mücadelede sabırlı olmak ve halka olayları anlatmak için durmadan çabalamak gereklidir.

İbni Sina tıbbın hem bilim hem de sanat olduğunu söylemiştir. Demagogla mücadele de hem bilgi sahibi olmayı hem de sanatçı gibi davranmayı gerektirir. Bilgi sahibi olmak gerekir çünkü olayın nereye varabileceğini, demagogun ne gibi şeyler yapabileceğini ve ne gibi teknikler kullanabileceğini bilmek gerekir. Sanatçı gibi davranmak gerekir çünkü mücadelenin ince ince işlenmesi ve her duruma özel bir çözümün üretilmesi gerekir. Mücadele edenler, bu konulara ne kadar hakimse ve halka ne kadar iyi ulaşıp insanları demagogun etkisinden kurtarabiliyorsa o kadar başarılı olur.

Tabii ki bu mücadelenin tamamı bir kişi tarafından yürütülemez. Bu birçok kişinin birlikte yürütmesi gereken bir mücadeledir. Siyasiler, aydınlar, gazeteciler, köşe yazarları, sosyal medyada paylaşım yapanlar ve sokaktaki vatandaş hep birlikte yürütmelidir bu mücadeleyi. Halkın içinden ne kadar çok insan bu mücadeleye katkı sağlıyorsa bu mücadele o kadar başarılı olur. Her insan olaya diğerlerinin yaklaşmadığı başka bir açıdan yaklaşabilir ve her katkı değerlidir. Başkasının görmediği bir şeyi göstermek, başkasının ulaşamadığı birine ulaşmak her zaman değerlidir. Ama mücadele ederken hiçbir zaman yanlışı savunur pozisyona düşmemeyi bilmek şarttır.

Demagog ile mücadele başarıya ulaşmazsa artık demagog yavaş yavaş zorba bir yöneticiye ve diktatöre dönüşür, insanlar birçok haksızlığa uğrar ve acılar çeker.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sorularla düşünmek

Bu soruların amacı hatalı veya sorunlu davranışlar ile faydalı, iyi, doğru veya güzel davranışları ayırt etmeye yardımcı olmaktır. Bireysel bir meditasyon olarak düşünülebilir. Aşağıdaki herhangi bir sorunun mutlak doğru bir cevabı yoktur. Bu sorular kişinin kendisinin değerlendirmesine ve karar vermesine yardımcı olmak içindir. (İnsanlar genellikle kendi deneyimlerine göre bazı alışkanlıklar edinirler ve öyle davranırlar. Ama hayatta önemli olan konuların hepsi durumun sağlıklıca düşünülmesini gerektirir. Sağlıksız düşünme çok çeşitlidir. Aşağıdaki sorular sağlıksız durumların bir kısmının farkedilmesine yardımcı olabilir. Herhangi bir sağlıksız şeyi fark etmek bir birey için çok zor olabilir. Bazen çok sağlıksızdır, bazense az. Soruları okurken kendi deneyimlerinizi düşünürseniz, eğer varsa alışkanlıklarınızdaki sorunlu durumları fark edebilirsiniz.) Aklına gelen hangi düşünceye kendini kaptırdın? Aklına gelenin yanlış olabileceğini düşündün mü? A...

Sorularla düşünmek (kısaltılmış)

Bu soruların amacı hatalı veya sorunlu davranışlar ile iyi, doğru veya güzel davranışları ayırt etmeye yardımcı olmaktır. Bireysel bir meditasyon olarak düşünülebilir. Aşağıdaki herhangi bir sorunun mutlak doğru bir cevabı yoktur. Bu sorular kişinin kendisinin değerlendirmesine ve karar vermesine yardımcı olmak içindir. (Daha fazla soru için uzun halini okuyunuz.) Aklına gelen hangi düşünceye kendini kaptırdın? Aklına gelenin yanlış olabileceğini düşündün mü? Aklına gelenin doğru olabileceğini düşündün mü? Öyle mi değil mi diye araştırmadan yaptığın şeyler var mı? Sorunu veya konuyu anlamadan rastgele düşüncelerin peşine takılıp yanlış yerlerde çözüm arıyor musun? Tepkisel tavırlarında dikkatli oluyor musun? Gereksiz yere açıklama yapmaya çalışıp durumu yanlış bir hale sokuyor musun? İşini çetrefilli hale sokacak şekilde davranıyor musun? Herhangi bir şekilde boş konuşanlarla muhatap oluyor musun? Gereksiz şeyler hayatının ne kadarını kaplı...

Hamas, İsrail ve on emir

  Hamas bir süre önce İsrail'e roketli saldırısı düzenleyerek birçok insanı öldürdü ve birçok sivili kaçırdı. Bunda Hamas'ın farklı motivasyonları olabilir ama eninde sonunda bilinen bir gerçek var ki ne zaman İsrail'e karşı bir saldırı olsa İsrail buna karşılık vermektedir. Bu da demek oluyor ki İsrail'in Hamas'ın saldırısına karşılık vermesi neredeyse kesindi. Bunu bile bile Hamas'ın saldırı düzenlemesi İsrail'e bu zemini oluşturmayı baştan göze aldığı anlamına geliyor.  Bu durumun dışında silahlı saldırıların ölümden başka bir şey getirmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ve, İsrail ile Hamas arasında yaşanan çatışma durumlarından sonra neredeyse her zaman siviller zarar görmekteler. Kendi halkından sivillerin ve hepsinden önemlisi masum çocukların zarar göreceğini bile bile böyle eylemlere girişmenin sonucunun her zaman acı olduğu ortadayken, böyle eylemlere kalkışmak acılara davetiye vermekten başka bir şey değildir. Hamas ve benzeri düşüncedeki grupla...